Page 658 - Yaratılış Atlası 2. Cilt
P. 658

çük hileyi kolaylıkla fark edebilirsiniz:

                       • Hayvanın arka bacakları, yürümeye yarayan ayaklar olarak değil de, yüzmeye yarayan yüzgeçler gi-
                  bi tasvir edilmiş. Oysa gerçekte canlının bacak kemiklerini inceleyen Carroll, bu canlının "kara üzerinde
                  güçlü bir hareket yeteneğine sahip olduğunu" belirtir.          126

                       • Hayvanın ön ayaklarına "palet" görüntüsü verebilmek için perdeler çizilmiştir. Oysa eldeki Ambulo-
                  cetus fosillerinden böyle bir sonuca varmak mümkün değildir. Gerçekte fosil kayıtlarında, bu gibi yumu-
                  şak dokular hemen hiçbir zaman görünmezler. Dolayısıyla canlının iskeleti dışında kalan özellikleri üze-
                  rinde yapılan rekonstrüksiyonlar hep spekülatiftir. Bu da evrimcilere geniş bir propaganda malzemesi su-
                  nar.

                       Ambulocetus'un üstteki çizimi üzerinde yapılana benzer evrimci rötüşlarla, her canlıyı, istenen bir baş-
                  ka canlıya benzer gibi göstermek mümkündür. İsterseniz bir maymun iskeletini de, bacaklarını arkaya
                  doğru çizip "yüzgeç" gibi göstermek ve parmakları arasında perdeler çizmek suretiyle, "balinaların atası

                  olan primat" diye sunabilirsiniz.
                       Ambulocetus fosili üzerinde yapılan bu çizim hilelerinin geçersizliği, yine National Geographic'in aynı sa-
                  yısında yayınlanan aşağıdaki çizimden anlaşılabilir:




                                              Ambulocetus fosilinin daha gerçekçi bir görünümü: Ayaklar "yüzgeç" de¤il,
                                                    gerçekten ayak ve parmaklar aras›nda National Geographic'in
                                                             daha önceden ekledi¤i hayali "perde"ler yok.
















                       National Geographic, canlının iskeletinin resmini yayınlarken, ister istemez rekonstrüksiyon resimde

                  yaptığı "balinalaştırıcı" rötuşlardan geri adım atmak zorunda kalmış. Canlının ayak kemikleri, iskeletin
                  açıkça gösterdiği gibi, onu kara üzerinde taşıyacak yapıda. Ayaklarında ise hayali "perde"lerden iz yok.


                       Yürüyen Balina Masal›n›n Geçersizli¤i


                       Gerçekte ne Pakicetus'un ne de Ambulocetus'un balinalarla bir akrabalıkları bulunduğuna dair hiçbir ka-
                  nıt yoktur. Bunlar sadece, teorilerine göre deniz memelileri için karada yaşayan bir ata bulmak zorunda

                  olan evrimcilerin, bazı sınırlı benzerliklerden yola çıkarak belirledikleri "ata adayları"dır. Bu canlıların,
                  kendileriyle çok yakın bir jeolojik devirde fosil kayıtlarında ortaya çıkan deniz memelileri ile ilişkileri bu-
                  lunduğunu gösteren hiçbir kanıt yoktur.
                       Evrim şemasında Pakicetus ve Ambulocetus'un ardından söz konusu deniz memelilerine geçilmekte ve

                  Procetus, Rodhocetus gibi Archaeocetea (soyu tükenmiş balina) türleri sıralanmaktadır. Söz konusu canlılar
                  gerçekten de suda yaşayan soyu tükenmiş memelilerdir. (Az ileride bunlara da değineceğiz.) Ancak Paki-
                  cetus ve Ambulocetus ile bu deniz memelileri arasında çok büyük anatomik farklılıklar vardır. Canlıların fo-
                  silleri incelendiğinde, birbirlerine bağlanan "ara form"lar olmadıkları açıkça görülür:

                       • Dört ayaklı bir kara memelisi olan Ambulocetus'ta omurga, leğen (pelvis) kemiğinde bitmekte ve bu
                  kemiğe bağlı güçlü bacak kemikleri uzanmaktadır. Bu, tipik bir kara memelisi anatomisidir. Balinalarda
                  ise, omurga kuyruğa doğru kesintisiz devam eder ve leğen kemiği bulunmaz. Nitekim Ambulocetus'tan 10
                  milyon yıl kadar sonra yaşadığı düşünülen Basilosaurus aynen bu anatomiye sahiptir. Yani tipik bir balina-

                  dır. Tipik bir kara canlısı olan Ambulocetus ile tipik bir balina olan Basilosaurus arasında ise hiçbir "ara form"
                  yoktur.
                       • Basilosaurus'un ve kaşalotun omurgalarının alt kısmında, omurgadan bağımsız küçük kemikler yer





                656 Yarat›l›fl Atlas› Cilt 2
   653   654   655   656   657   658   659   660   661   662   663