Page 748 - Yaratılış Atlası 2. Cilt
P. 748

‹ç kulaktaki sal-
                                                                                                                            yangoz adl› organ›n
                                                                                                                           iç yüzeyini kaplayan
                                                                                                                        tüycükler. Bu tüycükler,
                                                                                                                       d›flar›dan gelen titreflim-
                                                                                                                      lerin iç kulak s›v›s› içinde
                                                                                                                     oluflturdu¤u dalgalanmaya
                                                                                                                    göre sal›n›rlar. Böylece tüy-
                                                                                                               cüklerin ba¤l› olduklar› hücrele-
                                                                                                                  rin elektrik dengesi de¤iflir ve
                                                                                                            bizim "ses" olarak alg›lad›¤›m›z sin-
                                                                                                                                  yaller oluflur.









                  ket ederler. İşte bu hareket, tüycüklerin altındaki hücrelerin kapılarını açar. Bu sayede hücrelere iyon giri-

                  şi olur. Tüycükler ters yöne yattıklarında ise hücre kapıları bu kez kapanır. Bu sürekli hareket, hücrelerin
                  kimyasal dengelerini de sürekli değiştirir ve elektrik uyarıları üretmelerini sağlar. Bu elektrik uyarıları, si-
                  nirler aracılığıyla beyne iletilir ve beyin de bunları yorumlayarak ses haline getirir.
                       Bilim bu sistemin teknik detaylarını tam olarak çözememiştir. İç kulaktaki hücreler, söz konusu elek-

                  trik sinyallerini üretirken, dış dünyadan gelen dalgaların frekanslarını, kuvvetlerini ve ritimlerini de yan-
                  sıtmayı başarırlar. Bu öylesine kompleks bir işlemdir ki, bilim bugüne dek, frekans ayrıştırma işleminin iç
                  kulakta mı, yoksa beyinde mi yapıldığını dahi saptayamamıştır.
                       Bu arada iç kulak hücrelerindeki tüycüklerin hareketi de üzerinde durulması gereken ilginç bir nokta-

                  dır. Az önce tüycüklerin domino taşları gibi birbirlerini iterek salındıklarını söylemiştik. Ancak gerçekte
                  bir tüycüğün yaptığı hareket, çoğu zaman çok küçük bir harekettir. Yapılan araştırmalar, tüycüğün bir ato-
                  mun yarıçapı kadar bile hareket etmesinin hücredeki reaksiyonun başlaması için yeterli olabildiğini gös-
                  termiştir. Bu konuyu inceleyen uzmanlar tüycüğün bu hassaslığını tarif etmek için ilginç bir örnek verir-

                  ler. Buna göre, tüycüğün ünlü Eyfel Kulesi boyutlarında olduğunu düşünürsek, ona bağlı hücredeki etki,
                  bu kulenin tepesinin sadece üç santimetre oynaması durumunda bile başlayabilmektedir.                      306
                       Tüycüklerin bir saniyede ne kadar salındıkları sorusunun cevabı da çok ilginçtir. Bu, sesin frekansına
                  göre değişir. Frekans yükseldikçe, tüycüklerin salınım sayısı inanılmaz rakamlara ulaşır. Örneğin 20 bin

                  frekansta bir ses duyduğumuzda, tüycükler de saniyede 20 bin kez salınmış olurlar.
                       Buraya dek incelediğimiz tüm bilgiler, bizlere işitme organımız olan kulakların olağanüstü bir yaratı-
                  lışa sahip olduğunu göstermektedir. Ve dikkat edilirse, bu tamamen "indirgenemez kompleks" bir yapı-
                  dır. Çünkü duymanın gerçekleşebilmesi için, birbirinden bağımsız çok sayıda parçanın eksiksiz ve kusur-

                  suz olarak var olması gerekmektedir.
                       Bunlardan biri, örneğin orta kulaktaki "çekiç" kemiği çıkarılsın, ya da yapısı bozulsun, artık o insan
                  hiçbir şey duyamaz. Kulağınızın duyması için; dış kulak zarı, örs, çekiç ve üzengi kemikleri, iç kulak zarı,
                  salganyoz, salyangoz sıvısı, algılayıcı hücreler, bu hücrelerin titreşimi algılamalarını sağlayan tüycükler,

                  hücrelerden beyne giden sinir ağı ve beyindeki duyma merkezi gibi farklı elemanların her birinin eksiksiz
                  olarak var olması gerekir. Sistem "aşama aşama" gelişemez, çünkü ara aşamaların hiçbiri herhangi bir işe
                  yaramayacaktır.





                746 Yarat›l›fl Atlas›  Cilt 2
   743   744   745   746   747   748   749   750   751   752   753