Page 745 - Yaratılış Atlası 2. Cilt
P. 745
Harun Yahya
Istakozun düzgün kare yüzeylerden oluflan
bir gözü vard›r. Bu düzgün kareler, asl›nda
birer kare prizman›n ön yüzeyidir. Istakoz
gözündeki bu kare prizmalar›n her birinin
iç yüzeyi "ayna" yap›s›ndad›r. Bu ayna
benzeri yüzeyler ›fl›¤› kuvvetli biçimde
yans›t›r. Bu ayna yüzeylerden yans›yan ›fl›-
k, daha arka taraftaki retina üzerinde ku-
sursuz bir biçimde odaklan›r. Gözün için-
deki bu prizmalar öyle bir aç›yla yerleflti-
rilmifltir ki, hepsi ›fl›¤› hatas›z bir biçimde
tek bir noktaya yans›t›r.
cak bu altıgen yüzeyler, aslında içeri doğru derin-
liği olan altıgen prizmaların yüzeyleridir. Is-
takoz gözünün farkı, şeklin altıgen değil,
kare oluşudur.
İşin daha da ilginç yanı ise, ıstakoz
gözündeki bu kare prizmaların her bi-
rinin iç yüzeyinin "ayna" yapısında ol-
masıdır. Bu ayna benzeri yüzeyler ışığı
kuvvetli biçimde yansıtır. Bu tasarımın
en önemli noktası ise, bu ayna yüzeylerden
yansıyan ışığın, daha arka taraftaki retina üzeri-
ne kusursuz bir biçimde odaklanmasıdır. Gözün için-
deki bu prizmalar öyle bir açıyla yerleştirilmiştir ki, hepsi ışığı hata-
sız bir biçimde tek bir noktaya yansıtır.
Buradaki yaratılışın ne denli olağanüstü olduğu açıkça ortadadır. Hepsi kusursuz birer kare prizma
olan hücrelerin içi, ayna özelliği gösteren bir doku ile kaplıdır. Dahası bu hücrelerin her biri, ışığı aynı
noktaya yansıtmak üzere çok ince bir geometrik hesapla yerlerine yerleştirilmiştir.
Istakoz gözünün bu yapısını ilk kez detaylı olarak inceleyen bilim adamı, İngiltere Sussex Üniversi-
tesi'nden araştırmacı Michael Land'dir. Land, bu göz yapısının son derece şaşırtıcı ve hayranlık uyandı-
rıcı bir yaratılışa sahip olduğunu belirtmiştir. 305
Istakoz gözündeki bu yaratılışın evrim teorisi adına çok büyük bir sorun oluşturduğu ise açıktır. Ön-
celikle, göz, "indirgenemez komplekslik" özelliğine sahiptir. Eğer bu gözün ön kısmındaki kare hücreler
olmasa, ya da bu hücrelerin yansıtma özelliği olmasa veya arkadaki retina tabakası bulunmasa, göz hiç-
bir şekilde işlev görmeyecektir. Dolayısıyla ıstakoz gözünün "kademe kademe" oluştuğu ileri sürüle-
mez. Bu denli mükemmel bir yapının bir anda tesadüfen oluştuğunu öne sürmek ise, tümüyle akıl dışı-
dır. Açıktır ki, Allah, ıstakozun gözünü bu mükemmel sistemiyle birlikte yaratmıştır.
Istakoz gözünün evrim iddiasını geçersiz kılan başka özellikleri de vardır. Bu gözün hangi canlılar-
da bulunduğunu incelediğimizde, çok ilginç bir tablo ile karşılaşırız. Istakoz örneği üzerinde inceledi-
ğimiz "yansıtma tipi göz yapısı", sadece "kabuklular sınıfı" olarak bilinen deniz canlılarının "uzun ön
ayaklılar" olarak bilinen ailesinde bulunur. Bu ailede ıstakozlar ve karidesler vardır.
Kabuklular sınıfının diğer üyelerinde ise, "yansıtma tipi göz yapısı"ndan tümüyle farklı bir prensip-
le çalışan "kırılma tipi göz yapısı"na rastlanır. Bu göz yapısında gözün içinde yüzlerce küçük petek var-
dır. Ama petekler ıstakoz gözündeki gibi kare değil, altıgen ya da yuvarlaktır. Daha da önemlisi, bu pe-
teklerin içinde ışığı yansıtan değil, kıran merceklerin bulunmasıdır. Mercekler ışığı kırarak arkadaki re-
tina tabakası üzerinde odaklar.
Kabuklular sınıfındaki türlerin çok büyük bölümünde, söz konusu "kırılma tipi" mercekli göz yapı-
sı vardır. Kabukluların sadece iki türü, ıstakoz ve karideste ise, az önce incelediğimiz "yansıtma tipi"
Adnan Oktar 743