Page 741 - Yaratılış Atlası 2. Cilt
P. 741

Harun Yahya






             yı oluşturan bu proteinlerin, motoru kapatıp açacak sinyalleri gönderdiklerini, atom boyutunda hareke-
             te imkan sağlayan mafsallar oluşturduklarını ya da kırbacı hücre zarına bağlayan proteinleri hareketlen-
             dirdiklerini belirlemişlerdir. Motorun işleyişini basitleştirerek anlatmak amacıyla yapılan modellemeler
             bile, sistemin karmaşıklığının anlaşılması için yeterlidir.

                 Sadece bakteri kamçısının bu kompleks yapısı dahi tüm bir evrim teorisini çökertmek için yeterlidir.
             Çünkü kamçı hiçbir şekilde basite indirgenemeyecek bir yapıdadır. Kamçıyı oluşturan moleküler parça-
             ların tek bir tanesi bile olmasa, ya da kusurlu olsa, kamçı çalışmaz ve dolayısıyla bakteriye hiçbir fayda-
             sı olmaz. Bakteri kamçısının ilk var olduğu andan itibaren eksiksiz olarak işlemesi gerekmektedir. Bu

             gerçek karşısında evrim teorisinin "kademe kademe gelişim" iddiasının anlamsızlığı, bir kez daha açık-
             ça ortaya çıkmaktadır. Nitekim bugüne kadar hiçbir evrimci biyolog, bakterinin kamçısının kökenini
             açıklamayı denememiştir bile.
                 Bakteri kamçısı, evrimcilerin "en ilkel canlılar" saydıkları bakterilerde dahi, olağanüstü tasarımlar

             bulunduğunu gösteren önemli bir gerçektir. Canlılığın detaylarına inildikçe, Darwin'in 19. yüzyılın ilkel
             bilim düzeyi içinde basit yapılar sandığı organların ne denli kompleks yapılar olduğu görülmektedir.


                 ‹nsan Gözünün Yarat›l›fl›


                 İnsan gözü yaklaşık 40 ayrı hassas parçanın birleşmesinden oluşan çok kompleks bir sistemdir. Bu
             parçalardan sadece bir tek tanesi üzerinde düşünelim. Örneğin göz merceği... Biz çoğu zaman farkında
             olmayız, ama cisimleri net görmemizi sağlayan şey, göz merceğinin her saniye hiç durmadan "otomatik

             odaklama" yapmasıdır. İsterseniz bu konuda küçük bir deney yapabilirsiniz: İşaret parmağınızı havada
             tutun. Sonra bir parmağınızın ucuna, bir de arkasındaki duvara bakın. Bakışınızı parmağınızdan duva-
             ra doğru her çevirdiğinizde bir "ayarlama" olduğunu hissedeceksiniz.

                 Bu ayar, göz merceğinin etrafındaki küçük kaslar tarafından yapılmaktadır. Her bakış değişiminde
             bu kaslar devreye girer ve merceğin şişkinliğini değiştirerek ışığın doğru açıda kırılmasını ve istediği-
             niz cismi net olarak görmenizi sağlar. Mercek bu ayarı hayatınız boyunca hiç hata yapmadan her sani-
             ye gerçekleştirmektedir. Fotoğrafçılar aynı ayarlamayı fotoğraf makinelerinde elle yaparlar ve doğru
             odaklamayı elde etmek için bazen uzun uzun uğraşırlar. Modern teknoloji son 10-15 yılda otomatik

             odaklama yapan kameralar üretmiştir, ama hiçbir kamera göz kadar hızlı ve kusursuz odaklama yapa-
             mamaktadır.
                 Bir gözün görebilmesi için ise, bu organı oluşturan yaklaşık 40 temel parçanın hepsinin de aynı an-

             da birden var olması ve uyum içinde çalışması gerekir. Mercek bunlardan sadece biridir. Kornea, kon-
             jonktiva, iris, göz bebeği, retina, koroid, göz kasları, göz yaşı bezleri gibi diğer tüm parçalar olsa ve ça-
             lışsa, ama bir tek göz kapağı olmasa göz kısa sürede büyük bir tahribata uğrar ve görme işlevini yitirir.
             Yine aynı şekilde tüm organeller var olsa ama göz yaşı üretimi dursa göz, birkaç saat içinde kurur, ya-
             pışır ve kör olur.

                 Gözün bu kompleks yapısı karşısında evrim teorisinin "indirgenebilirlik" iddiası tüm anlamını yitir-
             mektedir. Çünkü gözün işe yarayabilmesi için aynı anda tüm bölümleriyle birlikte var olması gerekir.
             Doğal seleksiyon ve mutasyon mekanizmalarının, gözün onlarca farklı organelini, bu organeller son aşa-

             maya kadar hiçbir "avantaj" sağlamazken oluşturmaları elbette imkansızdır. Prof. Ali Demirsoy, bu ger-
             çeği şu satırlarıyla kabul eder:

                 Üçüncü bir itiraza yanıt vermek oldukça zordur. Kompleks bir organın, yarar sağlasa da birden oluşması na-
                 sıl mümkün olmuştur? Örneğin omurgalılardaki gözün merceği, retinası, optik siniri ve görmek için etkili
                 olan diğer kısımları birden nasıl oluşmaktadır? Çünkü doğal seçme, görme sinirinden ayrı olarak retina üze-

                 rinde seçici olamaz. Mercek oluşsa dahi retina olmadan anlam taşımaz. Görme için tüm yapıların beraberce
                 geliştirilmesi kaçınılmazdır. Ayrı ayrı geliştirilen kısımlar kullanılmayacağı için hem anlamsız olacak, hem
                 de belki zamanla ortadan kalkacaktır. Aynı zamanda hepsini birden geliştirmek de tahmin edilemeyecek ka-
                 dar küçük olasılıkların biraraya gelmesini gerektirmektedir.      298








                                                                                                                          Adnan Oktar    739
   736   737   738   739   740   741   742   743   744   745   746