Page 742 - Yaratılış Atlası 2. Cilt
P. 742

‹nsan gözü, yaklafl›k 40 ayr› par-
                                                                                                              çan›n uyum içinde çal›flmas›yla
                                                                                                              görür. Bunlar›n biri olmasa, göz
                                                                                                              hiçbir ifle yaramaz. Bu 40 ayr›
                                                                                                              parçan›n her biri de kendi içinde
                                                                                                              kompleks tasar›mlara sahiptir. Ör-
                                                                                                              ne¤in gözün arka k›sm›ndaki reti-
                                                                                                              na tabakas›, 11 ayr› katmandan
                                                                                                              oluflur. (sa¤ üstte) Bu katmanlar-
                                                                                                              dan her birinin ayr› görevi vard›r.
                                                                                                              Evrim teorisi, bu denli kompleks
                                                                                                              bir organ›n nas›l olufltu¤u sorusu-
                                                                                                              na cevap verememektedir.




                                                                                                                Prof. Demirsoy'un "tahmin
                                                                                                           edilemeyecek kadar küçük ola-
                                                                                                           sılıklar" sözüyle ifade ettiği

                                                                                                           gerçek,     aslında     "imkansız-
                                                                                                           lık"tır. Gözün rastlantıların bir
                                                                                                           ürünü olması, açıkça imkansız-

                                                                                                           dır. Darwin de bu gerçek karşı-
                                                                                                           sında büyük bir sıkıntı çekmiş
                                                                                                           ve hatta bu nedenle bir mektu-
                                                                                                        bunda, "Gözleri düşünmek çoğu
                                                                                                        zaman beni teorimden soğuttu."

                                                                                   itirafında bulunmuştur.     299
                                                                            Darwin  Türlerin Kökeni'nde gözün kompleks yaratılışı
                                                             karşısında ciddi bir zorluk çekmiş, tek çözüm olarak da bazı canlıların

                                                                 daha basit, bazılarının ise daha kompleks göz yapıları olduğuna
                                                                    atıfta bulunmuştur. Daha kompleks gözlerin, daha basit gözler-
                                                                     den evrimleştiğini iddia etmiştir. Ancak bu iddia da gerçeklere
                                                                      uygun değildir. Paleontoloji, canlıların yeryüzünde son derece
                                                                       kompleks yapılarıyla ortaya çıktıklarını göstermektedir. Bili-

                                                                        nen en eski görme sistemi, trilobit gözüdür. 530 milyon yıl-
                                                                        lık bu petek göz yapısı, önceki bölümlerde değindiğimiz gi-
                                                                        bi çift mercek sistemiyle çalışan bir "optik harika"dır. Bu du-

                                                                        rum, Darwin'in "kompleks gözler ilkel gözlerden evrimleşti"
                                                                         varsayımını da tümüyle geçersiz kılmaktadır.


                                                                         "‹lkel Göz"ün ‹ndirgenemez Yap›s›


                                                                             Kaldı ki, Darwin'in "ilkel göz" olarak sözünü ettiği or-
                                                                     ganlar da, asla rastlantılarla açıklanamayan kompleks ve indir-
                                                                 genemez bir yapıya sahiptirler. En basit şekliyle dahi olsa, "gör-
                                                      me"nin oluşabilmesi için, bir canlının bazı hücrelerinin ışığa duyarlı hale
                  gelmesi, bu duyarlılığı elektriksel sinyallere aktaracak bir yeteneğe sahip olması, bu hücrelerden beyne gi-

                  decek olan özel sinir ağının oluşması ve beyinde de bu bilgiyi değerlendirecek bir "görme merkezi"nin
                  meydana gelmesi gerekir. Tüm bunların rastlantısal olarak ve aynı anda, aynı canlıda oluştuğunu öne sür-
                  mek ise akıl dışıdır. Evrimci yazar Cemal Yıldırım, evrim teorisini savunmak niyetiyle kaleme aldığı Evrim

                  Kuramı ve Bağnazlık adlı kitabında bu gerçeği şöyle kabul eder:






                740 Yarat›l›fl Atlas›  Cilt 2
   737   738   739   740   741   742   743   744   745   746   747