Page 225 - Dinsizliğin İlkel Mantığı
P. 225
HARUN YAHYA (ADNAN OKTAR) 223
tinaya ters olarak düşer. Bu ışınlar, buradaki hücreler tarafın-
dan elektrik sinyallerine dönüştürülür ve beynin arka kısmın-
daki görme merkezi denilen küçücük bir noktaya ulaşır. Bu
elektrik sinyalleri bir dizi işlemden sonra beyindeki bu mer-
kezde görüntü olarak algılanır. Bu bilgiden sonra şimdi düşü-
nelim:
Beyin ışığa kapalıdır. Yani beynin içi kapkaranlıktır, ışık
beynin bulunduğu yere kadar giremez. Görüntü merkezi deni-
len yer kapkaranlık, ışığın asla ulaşmadığı, belki de hiç karşılaş-
madığınız kadar karanlık bir yerdir. Ancak siz bu zifiri karanlık-
ta ışıklı, pırıl pırıl bir dünyayı seyretmektesiniz.
Üstelik bu o kadar net ve kaliteli bir görüntüdür ki 21.
yüzyıl teknolojisi bile her türlü imkana rağmen bu netliği sağ-
layamamıştır. Örneğin şu anda okuduğunuz kitaba, kitabı tutan
ellerinize bakın, sonra başınızı kaldırın ve çevrenize bakın.
Şu anda gördüğünüz netlik ve kalitedeki bu görüntüyü baş-
ka bir yerde gördünüz mü? Bu kadar net bir görüntüyü size
dünyanın bir numaralı televizyon şirketinin ürettiği en gelişmiş
televizyon ekranı dahi veremez. 100 yıldır binlerce mühendis
bu netliğe ulaşmaya çalışmaktadır. Bunun için fabrikalar, dev
tesisler kurulmakta, araştırmalar yapılmakta, planlar ve tasa-
rımlar geliştirilmektedir. Yine bir TV ekranına bakın, bir de şu
anda elinizde tuttuğunuz bu kitaba. Arada büyük bir netlik ve
kalite farkı olduğunu göreceksiniz. Üstelik, TV ekranı size iki
boyutlu bir görüntü gösterir, oysa siz üç boyutlu, derinlikli bir
perspektifi izlemektesiniz.
Uzun yıllardır on binlerce mühendis üç boyutlu TV yap-
maya, gözün görme kalitesine ulaşmaya çalışmaktadırlar. Evet,
üç boyutlu bir televizyon sistemi yapabildiler ama onu da göz-
lük takmadan üç boyutlu görmek mümkün değil, kaldı ki bu su-