Page 227 - Dinsizliğin İlkel Mantığı
P. 227
HARUN YAHYA (ADNAN OKTAR) 225
alet, sesi algılayan müzik sistemleri bu çalışmalardan bazılarıdır.
Ancak, tüm teknolojiye, bu teknolojide çalışan binlerce mü-
hendise ve uzmana rağmen kulağın oluşturduğu netlik ve kali-
tede bir sese ulaşılamamıştır. En büyük müzik sistemi şirketi-
nin ürettiği en kaliteli müzik setini düşünün. Sesi kaydettiğinde
mutlaka sesin bir kısmı kaybolur veya az da olsa mutlaka para-
zit oluşur veya müzik setini açtığınızda daha müzik başlamadan
bir cızırtı mutlaka duyarsınız. Ancak insan vücudundaki tekno-
lojinin ürünü olan sesler son derece net ve kusursuzdur. Bir
insan kulağı, hiçbir zaman müzik setinde olduğu gibi cızırtılı ve-
ya parazitli algılamaz; ses ne ise tam ve net bir biçimde onu al-
gılar. Bu durum, insan yaratıldığı günden bu yana böyledir.
Şimdiye kadar insanoğlunun yaptığı hiçbir görüntü ve ses
cihazı, göz ve kulak kadar hassas ve başarılı birer algılayıcı ola-
mamıştır.
Ancak görme ve işitme olayında, tüm bunların ötesinde,
çok büyük bir gerçek daha vardır.
Beynin İçinde Gören ve
Duyan Şuur Kime Aittir?
Beynin içinde, ışıl ışıl renkli bir dünyayı seyreden, senfoni-
leri, kuşların cıvıltılarını dinleyen, gülü koklayan kimdir?
İnsanın gözlerinden, kulaklarından, burnundan gelen uyarı-
lar, elektrik sinyali olarak beyne gider. Biyoloji, fizyoloji veya
biyokimya kitaplarında bu görüntünün beyinde nasıl oluştuğu-
na dair birçok detay okursunuz. Ancak, bu konu hakkındaki en
önemli gerçeğe hiçbir yerde rastlayamazsınız: Beyinde, bu
elektrik sinyallerini görüntü, ses, koku ve his olarak algılayan
kimdir? Beynin içinde göze, kulağa, burna ihtiyaç duymadan