Page 212 - Risale-i Nur - Sikke-i Tasdik-i Gaybi
P. 212

214                                                                                   SİKKE-İ TASDÎK-I GAYBÎ



          Cenâb-ı  Hakkın,  motorlu  vasıtalar  eliyle  nasıl  ateşler  yağdırdığını,  o
          münkirlerin  dünkü  Cennet  hayatlarının  bugünkü  Cehennemî  hâlât  içinde
          nasıl geçmekte olduğunu bilmek ve Risale-in-Nurun Bereketiyle Anadolu-
          yu  bu  dehşetli  ateş  yağmurundan  nasıl  muhafaza  etmekte  olduğunu  gör-
          mek ve şükretmek hâletinden gelen bir merak ile bazı bu gibi havadisleri
          sorardım ve dinlerdim.

                 İşte  bu  gazetenin  de  harb  boğuşmalarına  aid  resimlerine  bakı-
          yordum.  Nazarıma  çarpan  büyük  yazı  ile  yazılmış  bir  sütunda,
          Anadolunun  yirmibir  vilayetini  sarsan  ve  şubatın  birinci  gününün
          gecesinde sabaha karşı herkes uykuda iken vukua gelen ve pek çok zayiata
          mâl  olan  dehşetli  bir  zelzeleyi  haber  veriyordu.  Derhal,  şubatın  üçünde
          mahkemede  Sevgili  Üstadımızın  hey'et-i  hâkimeye  "zındıkların  dünya-
          ları  başlarını  yesin  ve  yiyecek  "  diye  tekrar  tekrar  söylediği  sözleri
          hatırladım.  "Eyvah!"  dedim,  "Risale-i  Nur  ıslâh  eder,  ifsad  etmez,  îmar
          eder, harab etmez; mes'ud eder, perîşan etmez" diye söylerken, "Aksiyle
          bizi ve Risale-in-Nuru ittiham etmek, Hâlikın hoşuna gitmiyor." dedim.

                 İşte, merkezi Gerede, Bolu ve Düzce olan bu kanlı zelzele, Risale-
          in-Nurun  dördüncü  bir  Kerameti  idi.  Bu  gazete  şu  malûmatı  veriyor:
          Ankara,  Bolu,  Zonguldak,  Çankırı  ve  İzmit  vilayetlerinde  fazla  kayıplar
          varmış.  Geredede  ikibin  ev  yıkılmış,  yıkılmıyan  evler  de  oturulmıyacak
          derecede  harab  olmuş,  binden  fazla  ölü  varmış,  enkaz  altından  mütema-
          diyen  ölü  çıkartılıyormuş.  Düzcede  zarar  çokmuş,  ölü  ve  yaralıların
          mikdarı  malûm  değilmiş.  Ankara'da  yüz  üç  ölü  ve  bir  o  kadar  da  yaralı
          varmış.  Bine  yakın  ev  yıkılmış.  Debbağhanede  iki  ev  çökmüş,  bâzı
          köylerde  sarsıntıyı  müteâkib  yangınlar  olmuş.  İlk  sarsıntı  çok  kuvvetli
          olmuş,  sarsıntıyı  yer  altından  gelen  bir  takım  gürültüler  tâkib  etmiş.
          Bolu'dan  ve  diğer  yerlerin  köylerinden  bir  hafta  geçtiği  halde  henüz
          malûmat  alınamıyormuş.  Diğer  bir  yerde  ikiyüz  ev  yıkılmış,  onbir  ölü
          varmış.  Bolu  ile  telgraf  ve  telefon  hatları  kesilmiş,  zelzele  mıntıkasında
          şiddetli  bir  kar  fırtınası  hüküm  sürüyormuş.  İzmitte  zelzele  olurken
          şimşekler  çakmış,  şehir  birkaç  saniye  aydınlık  içinde  kalmış.  Birçok
          yerlerde halk çırılçıplak sokaklara fırlamış. Dünyanın bütün rasathaneleri
          bu büyük Anadolu zelzelesini kaydetmiş. Bir ingiliz rasathanesi sarsıntının
          çok harab edici olduğunu bildirmiştir. Sinop'da aynı günde çok korkunç bir
          fırtına  olmuş,  gök  gürültüleri  ve  şimşeklerle gittikçe şiddetini artırmıştır.
   207   208   209   210   211   212   213   214   215   216   217