Page 29 - Risale-i Nur - Sikke-i Tasdik-i Gaybi
P. 29

PARLAK FIKRALAR ve GÜZEL MEKTUBLAR                                                31


           aynı hokka tam siyah yazıldı. Bir zaman Barla'da bağlardaki köşkde Şamlı
           Hâfız ve Mes'ud ve Süleymanın müşahedesiyle aynı hâdiseyi başka şekil-
           de gördük. Şöyle ki:

                  Ben sevmediğim için siyah bir mürekkebi kısmen döktüm. Birden
           mütebakisi, çok beğendiğim güzel bir kırmızıya tahavvül etti, Risale-i Nur
           Kâtiblerini  şevklendirdi,  gözümüze  Silsile-i  Kerametin  bir  ucunu  ve
           tereşşuhunu gösterdi.

                                                                     Said Nursî

                                           * * *

                  [Bugünlerde mânevî bir muhaverede bir sual ve cevabı dinledim.
                      Size bir kısa hulâsasını beyan edeyim.]

                  B  i  r  i    d  e  d  i  :  Risale-i  Nur'un  İman  ve  Tevhid  için  büyük
           Tahşidatları  ve  küllî  Techizatları  gittikçe  çoğalıyor  ve  en  muannid  bir
           dinsizi  susturmak  için  yüzde  birisi  kâfi  iken,  neden  bu  derece  hararetle
           daha yeni Tahşidat yapıyor?

                  O n a   c e v a b e n   d e d i l e r :
                  "Risale-i Nur, yalnız bir cüz'î tahribatı ve bir küçük haneyi tamir
           etmiyor. Belki küllî bir tahribatı ve İslâmiyeti içine alan ve dağlar büyük-
           lüğünde taşları bulunan bir muhit kal'ayı tamir ediyor. Ve yalnız hususî bir
           Kalbi ve has bir Vicdanı ıslaha çalışmıyor, belki bin seneden beri tedarük
           ve teraküm edilen müfsid âletlerle dehşetli rahnelenen Kalb-i Umumîyi ve
           Efkâr-ı  Âmmeyi  ve  umumun  bâhusus  Avam-ı  Mü'minînin  istinadgâhları
           olan İslâmî Esasların ve Cereyanların ve Şeairlerin kırılmasıyle bozulmaya
           yüz tutan Vicdan-ı Umumîyi, Kur'an'ın İ'cazıyla ve geniş yaralarını Kur'a-
           nın  ve  İmanın  ilâçları  ile  tedavi  etmeğe  çalışıyor.  Elbette  böyle  küllî  ve
           dehşetli  tahribata  ve  rahnelere  ve  yaralara,  Hakkalyakîn  derecesinde  ve
           dağlar  kuvvetinde  hüccetler,  cihazlar  ve  bin  tiryak  hasiyetinde  mücerreb
           ilâçlar,  hadsiz  edviyeler  bulunmak  gerektir  ki;  bu  zamanda  Kur'an-ı
           Mu'ciz-ül  Beyan'ın  İ'caz-ı  Manevîsinden  çıkan  Risale-i  Nur  o  Vazifeyi
           görmekle beraber, İmanın hadsiz mertebelerinde Terakkiyat ve İnkişafata
           medardır.."diye uzun bir mükâleme cereyan etti. Ben de tamamen işittim,
           hadsiz şükrettim.
   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34