Page 34 - Risale-i Nur - Sikke-i Tasdik-i Gaybi
P. 34
36 SİKKE-İ TASDÎK-I GAYBÎ
Aziz Kardeşlerim!
Sizinle pek çok alâkadar ve görüşmeye çok müştakım ve
vaziyetinizi bu soğuk kışta merak eder, hayalen sizin ile görüşürken bir-iki
nokta hâtıra geldi, beyan ediyorum.
B i r i n c i s i : Ondokuzuncu Söz'ün âhirinde Kur'andaki tekrarın
ekser Hikmetleri Risale-in-Nurda dahi cereyan eder. Bilhassa ikinci
Hikmeti tamtamına vardır. O Hikmet şudur ki: Herkes Kur'ana muhtaçtır,
fakat herkes her vakit bütün Kur'anı okumağa muktedir olamaz, fakat bir
Sureye galiben muktedir olur. Onun için en mühim Makasıd-ı Kur'aniye,
ekser uzun Surelerde dercedilerek herbir Sure bir Kur'an hükmüne geçmiş.
Demek hiç kimseyi mahrum etmemek için, Haşir ve Tevhid ve Kıssa-i
Mûsa (A.S.) gibi bâzı maksadlar tekrar edilmiş. Aynen bu ehemmiyetli
Hikmet içindir ki, bâzı def'a haberim olmadan, ihtiyarım ve rızam
olmadığı halde, ince Hakaik-ı Îmaniye ve kuvvetli hüccetler, müteaddit
Risalelerde tekrar edilmiş. Ben çok hayret ediyordum: Neden bunlar bana
unutturulmuş, tekrar yazdırılmış? Sonra kat'î bir surette bildim ki: Herkes
bu zamanda Risale-i Nura muhtaçtır, fakat umumunu elde edemez; etse de
tam okuyamaz; fakat küçük bir Risale-in-Nur hükmüne geçmiş bir Risale-i
Câmiayı elde edebilir ve ekser vakitlerde muhtaç olduğu mes'eleleri ondan
okuyabilir. Ve gıda gibi, her zaman ihtiyaç tekerrür ettiği gibi o da mütalâ-
asını tekrar eder.
İ k i n c i N o k t a : "Âyet-ül-Kübrâ"dan çıkan "Vird-i Ekber"
nâmındaki Arabî Risaleciğin âhirinde "Risale-i Münâcât'ın başındaki
Âyetin Tefsiri diye Arabî kısımları ilâve edilse, beraber okunsa, iyidir. Biz
de Nüshamıza yazdık.
Ü ç ü n c ü s ü : Aziz Kardeşlerim! Çok def'a Kalbime geliyordu:
Neden İmam-ı Ali Radıyallahü Anhu, Risalet-ün-Nura ve bilhassa Âyet-ül-
Kübrâ Risalesine ziyade ehemmiyet vermiş diye Sırrını beklerdim.
ِ ِ
دمحْلا للّٰ , o Sır ihtar edildi. İnkişaf eden o Sırra şimdilik yalnız kısa bir
ه
ُ ْ َ
işaret ediyorum. Şöyle ki:
Risalet-ün-Nurun mümtaz bir hâsiyeti; Îmanın en son ve en
külli istinad noktasını kuvvetli ve kat'î beyan olduğundan ve bu
hâsiyet Âyet-ül-Kübrâ Risalesi'nde fevkalâde parlak görünüyor. Bu
acib asırda Mübareze - i Küfür ve Îman, en son nokta - i