Page 38 - Risale-i Nur - Sikke-i Tasdik-i Gaybi
P. 38

40                                                                                     SİKKE-İ TASDÎK-I GAYBÎ

          zaman,  pek  zahir  bir  tarzda,  hem  Rızkımda  Bereket,  hem  suhulet
          görüyordum. Ne vakit çalışmazsam o hali göremiyordum."

                 Hem  Üstadımız  diyor  ve  biz  de  tasdik  ediyoruz  ki:  "Ben  son
          zamanda  anladım;  şimdiye  kadar  hem  ben,  hem  dostlarım  bir  Hakikatın
          suretini  başka  şekilde  görmüşüz.  Şöyle  ki:  Hapishanede  bir  tek  ekmek,
          sekiz  ve  bazan  on  gün  bana  kâfi  geldiği  gibi,  burada  da  aynen  o  tarzda
          yaşıyordum.  Hem  ben,  hem  Kardeşlerim,  bunu  benim  az  yemek  ve
          iştahsızlığıma veriyorduk. Halbuki çok emarelerle kat'iyyen anladık ki, o
          acib hal Bereket neticeleri imiş. Birkaç defa sekiz günde bana kâfi gelen
          bir  ekmeği  aynı  iştiha  ile  -çalışmadığımdan  Berekete mazhar  olmadığım
          zaman- iki günde, bazan bir buçuk günde bitiriyordum. Demek bu onaltı
          ve  onyedi  seneden  beri  benim  mükemmel  tayinatım,  Risalet-ün  Nur'un
          Hizmetinden gelen bir Bereket idi. Evet, bize de Aynelyakîn derecesinde
          kanaat  gelmiş  ki,  bu  kesretli  Hâdisat-ı  Bereket,  Kur'an-ı  Mu'ciz-ül
          Beyan'ın İ'caz-ı Manevîsinin bir Şuaıdır. Manen der: "Ey Kur'an Şakirdle-
          ri! Sizi Vazife-i Mukaddesenizden ekseriyetle geri bırakan, maişet telaşe-
          sidir. O ise, Kur'anın Feyziyle, Bereket nevinden sizlere veriliyor. Vazife-
          nize bakınız."
                                        ِ
                                                                ِ ِ
                                             ِ
                      ِ
                            ِ
           ِ
                                                  ِ
                                                                       ِ
            نآرقْلا َةمدخ انَلريُ ِمرْكَلاْا كل  وسر ةمرحب و ِمَظعلاْا كمسا ِقحب مههللَا
                                                          َ
             ْ ُ
                                      َ
                                                              َ
                   َ ْ
                                                                     ِّ َ َّ
                                           َ َ ْ ُ َ
                                                                          ُ
                         َ ْ َ َ
                                                         ْ
                                          ُ
                            ِّ
                         ِمٰلاسلاْا  َلَاع      ف       ِمانلاْا ينب ِماوَّدلاب رونلا ةَلاسر  ِرشنب
                                                          ِ
                        ِ
                                                  ِ ِ
                                                                    ِ
                           ِ
                                                              ِ
                                     َ
                       ْ      َ      َ   َ ْ َ  َ            َ    ْ َ
                                      َ   ينمآ    ينمآ     ينمآ
                                            ِ
                                       ِ
                                                 ِ
                                               َ
                                          َ
          Hem Hâdisat-ı Bereketin aynı zamanında, Risalet-ün Nur'un bir Kerameti
          olarak,  bir  Şakirdinin  binler  lira  kıymetinde  hanesinin,  ona  pek  yakın
          dehşetli  bir  yangından  fevkalme'mul  bir  surette  Risalet-ün  Nur'un
          Bereketiyle kurtulması ve Risalet-ün Nur'un Tercümanına Âhiret cihetinde
          çok alâkadarlık gösteren bir hanım, o dehşetli yangında hanesinin üçüncü
          katında bulunan elmas ve mücevherat ve altunlarını kurtarmak için koşup
          çıktığı  vakit,  ateş  her  tarafını  sarmış,  elmas  ve  mücevheratını  kurtar-
          amadığı  gibi,  kendi  nefsini  de  bütün  bütün  tehlike-i  kat'iyyede  gördüğü
          vakitte,  Risale-in  Nur  Tercümanı,  o  ateşten  Talebesinin  hanesini  kurtar-
          masını  şiddetli  Dua  ederken,  o  bîçare  hanım  hatırına  gelmiş;  acaba  o
          yangında  o  Âhiret  hemşirem  bulunmasın  diye  ona  da  Risalet-ün  Nur'u
          Şefaatçi edip
   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42   43