Page 37 - Risale-i Nur - Sikke-i Tasdik-i Gaybi
P. 37
PARLAK FIKRALAR ve GÜZEL MEKTUBLAR 39
kat'iyyen tesadüfe hamledilmez. Bir hafta sonra o Risaleyi hilaf-ı me'mul
bir yerde bulduk. Üstadımızın emriyle Emin Kardeşime ehemmiyetli bir
surette okudum. Üstadımız izahat veriyordu. O vakte kadar öyle mühim ve
tesirli Ders almamıştık. Demek bu iki mühim Sırra binaen Risale kendini
göstermedi. Bu hâdise Risale-i Nur'un Sadık ve İhlaslı Şakirdleri daima bir
Hıfz-ı İnayet ve Himayet altında olduklarına şübhe bırakmıyor.
Ü ç ü n c ü s ü: Yine bir Vak’a-i Bereket: Üstadımızın bir okka
(yani kilo) peyniri vardı. Ekser günlerde o peynirden hoşuna gittiği için,
bir-iki defa yiyordu ve bize de veriyordu. Hem yemeksiz olduğu ekser
vakitlerde ondan yediği halde, altı ay kadar devam ettiğini ve halen de, yüz
dirhem kadar o peynirden bulunduğunu, görüp yakînen tasdik ediyoruz.
Fakat bu Hâdise-i Bereketin ifşasından sonra, evvelce görünmeyen dibi
görünmeye başladı, noksaniyetini gösterdi. Evet, Bereket hususunda
şâyan-ı hayret bir hâdisedir. Hem yarım kilo tereyağı, ekser günlerde
fazlaca sarfolunduğu halde, elli güne yakın devamıyla anladık ki, şübhesiz
bir Bereket içine girmiş.
Hem yine aynı Ramazan Bayramında, Üstadın Rızası olmadığı
halde, Tahsin ve ben -yani Emin- bir kilo kadar ince şeker getirmiştik.
Ekser yoğurt ve süt ve tatlı kabağa ve sair şeylere, bazan yirmi-otuz
dirhemden fazla kattıkları halde beş ay devam etti. Halen o şekerden yüz
dirhem kadar kalması, elbette Bereket sebebiyledir.
Hem bu havalideki Şakirdler, herkes cüz'î-küllî hissetmiş ve itiraf
ediyorlar ki: Risalet-ün-Nur'a çalıştığımız zaman, hem Rızkımızda Bereket
ve Sühulet, hem Kalbimizde bir İnşirah ve Ferah zahiren hissediyoruz.
Ezcümle ben kendim -yani Emin- itiraf ediyorum ki: Risalet-ün-Nur
Dairesine girmezden evvel, bütün sene çalışırdım. Ne vakit Risalet-ün-Nur
Dairesine girdim; beş seneden beri üç-dört ay kadar çalışdığım halde,
evvelkinden daha müferrah ve daha mes'ud bir halde yaşamaklığım, yüzde
yüz Risalet-ün-Nur‘un Hizmetinin Bereketiyle olduğuna hiç şübhe yoktur
(Haşiye).
Hem ezcümle, Üstadımız diyor ki: "Benim de kanaat-ı kat'iyyem
çok tecrübelerle gelmiş ki, ben Risalet-ün Nur'un tashihatıyla meşgul
olduğum
------------------
(Haşiye): Evet bütün kuvvetimle tasdik ediyorum ki, Emin Kardeşimiz memleketimi-
ze geldiği zaman mütemadiyen fa'al bir surette her ay çalışıyordu. Şimdi ise, Risalet-ün-Nur’un
dairesine girdikten sonra, üç-dört aydan fazla çalıştığını görmüyoruz. Feyzi