Page 45 - Risale-i Nur - Sikke-i Tasdik-i Gaybi
P. 45
PARLAK FIKRALAR ve GÜZEL MEKTUBLAR 47
RİSALE-İ NURUN BEŞ TALEBESİNİN BİR FIKRASIDIR.
Isparta'nın saf menâbi-i ilmiyesinden bir Zat ki, Tarîkat-ı Aliyye-i
Nakşiyye Rüesâsından ve binikiyüz doksaniki veya bin ikiyüz doksan üç
arasında Dâr-ı Bekaya teşrif buyuran Beşkazalızade Osman-ı Hâlidî
Hazretleri, meslek-i ilmiye ve ameliyesiyle alâkadarane Keşfiyat ve
hâdisatını bir hüccet-i katıa gibi vârislerine vasiyet ve mahz-ı tebşiratlarını
şöylece tevarüs eylemiştir. Hatta Üstad-ı Muhteremimizin tevellüdüne tam
isabetli olarak tarih-i mezkûrda "İmânı kurtaran bir Müceddid çıkacak,
o da bu sene tevellüd etmiş " demiş. Bundan başka dört evlâdından biri-
sinin o Zat ile müşerref ve mülâkî olacağını ilâve etmiştir. Bu Beyanat-ı
Hakikiye şöylece cereyan etmiştir:
Bin üçyüz yirmiyedi rûmî senesi Atabeyde Sünnet ve Hıfz
cem'iyetlerinden birinde müşarün'ileyh Osman-ı Hâlidî Hazretlerinin
evlâdlarından sonuncusu Ahmed Efendi merhumdan, "Müceddid Müced-
did diyorsunuz, nerede ve kimdir?" İrad olunan suale cevaben: "Evet,
şimdi mevcuddur ve hem otuz beş yaşlarındadır." demiştir.
S â n i y e n : Isparta'nın Yenice Mahallesinden ve
Kardeşlerimizden Nuri tarafından merhum mumaileyh Ahmed Efendiden
"Pederiniz, benim evlâdımdan birisi o Müceddidle mükâleme ve musafa-
hada olacaktır, demiş, nasıldır?" diye sorulmuş. Cevaben Ahmed Efendi
merhumun "Evet doğrudur. Ben onunla görüştüm" cevabında bulunması,
işbu Keşfiyat ve Beyanata medar olmuştur. Müşarünileyh Osman-ı Hâlidî
Hazretlerinin müstesna Tesbihat ve Tahmidatının biri
ِ ِ
ِ
عس ام َّلاا ِ نا ْ نْلال سيَل نَا و Âyet-i Kerîmesinin Fazl u Tevfikına sığı-
ٰ َ َ َ َ ْ ْ َ
narak Isparta'nın cenubunda, dağda Sidre nam mevkide erbaîn Eyyâm-ı
Mübarekesini tes'id ve hasr-ı tesbihata niyetle kırk günlük iaşeye tahsis
ettiği ki, herbir gün için elli dirhem mikdarında bir bezdirme ekmeğinden
kırk tane olan bir tahsisatı bir-iki günde yer ve kırk günde daha yemek
yemeden o mevki-i mahsusada İmrar-ı Evkat ve Tesbihatta bulunurlar.
İkmalinde, geri avdetlerinde mübarek dudakları birbirine yapışır, bıçakla
tekrar açarlar. Biraz ileride şu asr - ı hâzırın uğradığı