Page 125 - Risale-i Nur - Şualar
P. 125
7. ŞUÂ - ÂYET-ÜL - KÜBRÂ 127
ِ
ِ
ِ ِ
ِ
ِ ِ
ِ ِ ِ ِ
ِ
ٌ تاماهْل ْ لا ٌقافتاٌهتدحو ٌ ۪ فِ ٌ ٌهدو ٌ جوٌبوجو ٌ ٌٰ لٰع ٌَّلدٌاَذَكٌوٌهتاقوهلخمل ٌ
َ
ه َ
َ
ٰ ٰ
َ
ه ه
ْ َ
ْ
َ َ
ه ه
ِّ
َ
ِ
ِ
ِ
ِ ِ
ِ ِ
ِ
ٌ لٌةينامحرلا
ٌتاو ٌ عد ِ ِ ِ ٌ ٌ تابا ٌ ج ِ ِ ٌ ٌ و ٌ ٌ لال ِ ٌ ةيه ٌ ٰل ِ ِ ٌْ لا ٌتاد ٌ دوَّتللٌةن ٌ مضتمْلاٌةقداصلا
َ َ
َ
َّ َ ْ َ ٰ
َ َ َ
ُّ َ َ
َّ َ ْ َّ
َ
ه
َّ
ِّ
ِ ِ ِ ِ
ِ ِ
ِ ِ
ِ ِ
ِ ِ
ِ ِ
ِ
ِ
ٌ ٌ تاساسحلال ٌوٌهدابعٌتاثاغتسلٌِةينابرلا ٌ ٌ تادادملال ٌوٌهتاقوهلخم
َ
َ ْ
َ َ
َ ْ
َّ ٰ َّ
َ َ
َ َ ْ
ْ
ْ َ
َ
ْ
ِ ِ ِ
ِ ِ ِ
ِ ِ ٌ هتاعونصملٌهدوجولٌةيناحبسلا
َّ
َ ْ ُّ
ه ه
َ ه َ
ْ
denilmiştir.
Sonra, o dünya seyyahı kendi Aklına dedi ki: Mâdem bu Kâinatın
mevcudatiyle Mâlikimi ve Hâlikımı arıyorum; elbette herşeyden evvel
bu mevcudatın en Meşhuru, ve a'dâsının tasdikıyle dahi en Mükemmeli
ve en büyük Kumandanı ve en namdar Hâkimi ve sözce en yükseği ve
akılca en parlağı ve ondört asrı Fazileti ile ve Kur'ân'ı ile ışıklandıran
Muhammed-i Arabî Aleyhissalâtü Vesselâm'ı ziyaret etmek ve
aradığımı Ondan sormak için Asr-ı Saadete beraber gitmeliyiz diyerek,
Akliyle beraber o Asra girdi, gördü ki:
O Asır, hakikaten, O Zât (A.S.M.) ile bir Saadet-i Beşeriye Asrı
olmuş. Çünki en bedevî, en Ümmî bir kavmi, getirdiği Nur vasıtasiyle,
kısa bir zamanda dünyaya Üstad ve Hâkim eylemiş.
Hem kendi Aklına dedi: Biz en evvel, bu fevkalâde Zâtın (A.S.M.)
bir derece Kıymetini ve Sözlerinin Hakkaniyetini ve İhbaratının doğru-
luğunu bilmeliyiz.. Sonra Hâlikımızı Ondan sormalıyız, diyerek
taharriye başladı. Bulduğu hadsiz kat'î delillerden, burada, yalnız
"Dokuz külliyeti" ne birer kısa işaret edilecek.
B i r i n c i s i : Bu Zâtta (A.S.M.), hattâ düşmanlarının
tasdikiyle dahi, bütün güzel huyların ve hasletlerin bulunması; ve
ِ
ِ
ٌ ٰمرٌللّاٌنكلٌو ٌتيمرٌذاٌتيمرٌامو ۞ ٌ ٌرمقْلاٌقنَاٌو
َ ْ َ َ ْ
ه َ َ
َ َ ٰ َّ
َّ َ ْ َ
ٰ َ
َ ْ َ َ َ َ
Âyetlerinin sarahatıyla, bir Parmağının işaretiyle kamer iki parça
olması ve bir Avucu ile a'dasının ordusuna attığı az bir toprak,
umum o ordunun gözlerine girmesiyle kaçmaları ve susuz kalmış
kendi ordusuna, beş Parmağından Kevser gibi akan suyu kifayet
derecesinde içirmesi