Page 130 - Risale-i Nur - Şualar
P. 130

132                                                                                                                                  ŞUÂLAR


              Hem  Aklına  dedi:  Mâdem  bu  mezkûr  dokuz  Hakikatler  bu  Zâtın
          Sıdkına şehadet ederler; elbette bu Âdem, beni-âdemin Medar-ı Şerefi ve
          bu Âlemin Medar-ı İftiharıdır ve Ona, Fahr-i Âlem ve Şeref-i Beni-Âdem
          denilmesi  pek lâyıktır  ve  Onun  Elinde  bulunan  Ferman-ı  Rahman  olan
          Kur'ân-ı Mu'cizül-Beyan'ın Haşmet-i Saltanat-ı Mâneviyesinin nısf-ı arzı
          istilâsı ve şahsî Kemalâtı ve yüksek hasletleri gösteriyor ki; bu Âlemde en
          mühim Zât budur; Hâlikımız hakkında en mühim Söz, O'nundur.

              İşte  gel,  bak:  Bu  hârika  Zâtın  yüzer  zâhir  ve  bâhir  kat'î  Mu'cize-
          lerinin Kuvvetine, ve Dinindeki binler âlî ve esaslı Hakikatlarına istina-
          den,  bütün  Dâvalarının  Esası  ve  bütün  Hayatının  Gayesi,  Vâcibül-
          Vücud'un  Vücuduna  ve  Vahdetine  ve  Sıfâtına  ve  Esmasına  delâlet  ve
          şehadet, ve o Vâcibül-Vücudu isbat ve ilân ve i'lâm etmektir.

              Demek;  bu  Kâinatın  mânevî  Güneşi  ve  Hâlikımızın  en  parlak  bir
          Bürhanı  bu  Habibullah  denilen  Zâttır  ki:  O'nun  Şehadetini  te'yid  ve
          tasdik ve imza eden aldanmaz ve aldatmaz üç büyük İcma' var.

              Birincisi:  "Eğer  perde-i  gayb  açılsa  Yakînim  ziyadeleşmeyecek"
          diyen,  İmam-ı  Ali  (Radiyallahü  anhu)  ve  yerde  iken  Arş-ı  Âzamı  ve
          İsrafil'in azamet-i heykelini temaşa eden Gavs-ı Âzam (K.S.) gibi Keskin-
          Nazar ve Gaybbîn Gözleri bulunan binler Aktab ve Evliya-i Azîmeyi câmi
          ve Âl-i Muhammed nâmiyle Şöhretşiâr-ı Âlem olan Cemaat-ı Nuraniyenin
          İcma' ile tasdikleridir.

              İkincisi: Bedevî bir kavim ve Ümmî bir muhitte, hayat-ı içtimaiyeden
          ve  efkâr-ı  siyasiyeden  hâlî  ve  kitabsız  ve  fetret  asrının  karanlıklarında
          bulunan  ve  pek  az  bir  zamanda  en  medenî  ve  mâlûmatlı  ve  hayat-ı
          içtimaiyede ve siyasiyede en ileri olan milletlere ve hükümetlere Üstad ve
          Rehber  ve  Diplomat  ve  Hâkim-i  Âdil  olarak;  şarktan  garba  kadar
          cihanpesendane  idare  eden  ve  Sahabe  nâmiyle  dünyada  namdar  olan
          Cemaat-ı Meşhurenin ittifakla, can ve mallarını, peder ve aşiretlerini feda
          ettiren bir kuvvetli Îmânla tasdikleridir.

              Üçüncüsü: Her asırda binlerle efradı bulunan ve her fende dâhiyane
          ileri  giden  ve  muhtelif  mesleklerde  çalışan  ve  Ümmetinde  yetişen
          hadsiz  muhakkik  ve  mütebahhir  Ulemasının  Cemaat-ı  Uzmasının,
          Tevâfukla  ve  İlmelyakîn  derecesinde  tasdikleridir.  Demek  bu  Zâtın
          Vahdaniyete  şehadeti,  şahsî  ve  cüz'î  değil,  belki,  umumî  ve  küllî  ve
          sarsılmaz ve bütün şeytanlar toplansa, karşısına hiçbir cihetle çıkamaz
   125   126   127   128   129   130   131   132   133   134   135