Page 295 - Risale-i Nur - Şualar
P. 295

ONÜÇÜNCÜ  ŞUÂ                                                                                                                   297


           kazandığı fevkalâde uhrevî Şeref ve Fazilete istihkakını tam göstermiş,
           beni  derin  sevinçlerle  ağlatmış.  Ve  "Yedinci  Şua"  olan  "Âyet-ül
           Kübra" tam nazar-ı dikkati celbederek ileride ona lâyık bir Fütuhatı ih-
           zar etmek hikmetiyle ona gelen bu muvakkat müsadere, o Kardeşimizin
                                                                               ِ
           ve rüfekasının hizmetlerini ve masraflarını zayi' etmeyecek, ٌللّا ٌءآَش ٌنا
                                                                              ْ َ
                                                                          َ ٰ
                                                                      ه
           daha parlattıracak diye Rahmet-i İlahiyeden bekleriz.
                                                               ٌ نرجَا   gibi  bütün
               Sizi    bütün    Dualarında      انْظفحاو ٌ انم ٌ حراوٌا َ ْ  ِ
                                            َ َ
                                                        َ ْ َ
                                                 ْ َ
                                                      َ ْ
           mütekellim-i  maalgayr  sîgalarında  bilâ-istisna  dâhil  edib,  kesretli
           cesedler ve bir tek Ruh hükmünde Şirket-i Maneviyemizin düsturlarıyla
           çalışan  ve  sizin  sıkıntınız  ile  sizden  ziyade  alâkadar  olan  ve  Şahs-ı
           Manevînizden  Himmet  ve  Meded  ve  Sebat  ve  Metanet  ve  Şefaat
           bekleyen

                                                                      Kardeşiniz
                                                                      Said Nursî
                                           * * *

               Bu hâdise tesiriyle ben kendimi masum Kardeşlerime Rıza-yı Kalb
           ile  feda  etmeye  kat'î  azm  u  cezmettiğim  ve  çaresini  fikren  aradığım
           vakitte, Celcelutiye'yi  okudum. Birden hatıra geldi ki, İmam-ı Ali Radı-
                                                              ٌ
                                                              للّ
                                                                ا
           yallahü  Anh:  "Ya  Rab! Aman ver!" diye Dua etmiş; ٌء   ٌ َٓش ا  ْ َ  ِ    ٌنا, o Dua-
                                                                  َ ٰ
                                                              ه
           nın Sırrıyla Selâmete çıkarsınız.

               Evet  Hazret-i  Ali  Radıyallahü  Anh,  Kaside-i  Celcelutiye'de  iki
           suretle Risale-i Nur'dan haber verdiği gibi, Âyet-ül Kübra Risalesine
                                  ِ
                             ِ
                                            ِ

                                                 ِ
           işareten  ٌتجفْلاٌنم ٌن۪م ٌ َا ۪  ٌى ٌ ب ٌ هكلاٌةيٰلْاب  ٌ و ٌ  der. Bu işarette ima eder ki:
                     ْ َ َ
                                          ْ
                            َ
                                                   َ
                                             َ
                                ِّ
                                      ٰ ْ
           Âyet-ül  Kübra  yüzünden  ehemmiyetli  bir  musibet  Risale-i  Nur
           Talebelerine gelecek ve Âyet-ül Kübra hakkı için o ٌتجف ve musibetten
                                                            ٌ
                                                              ْ َ َ
           Şakirdlerine aman ver, diye Niyaz eder, o Risaleyi ve Menbaını Şefaatçı
           yapar. Evet Âyet-ül Kübra Risalesinin Tab'ı bahanesiyle gelen musibet,
           aynen o Remz-i Gaybîyi tasdik etti.
   290   291   292   293   294   295   296   297   298   299   300