Page 352 - Risale-i Nur - Şualar
P. 352
354 ŞUÂLAR
evham yüzünden, binler lira zarar vermek, hangi adalet kanunuyladır?
Adliyenin, hangi madde-i kanuniyesiyledir? Ayağımızı yanlış atmamak
için, o kanunları bilmek taleb ederiz.
Evet hem Denizli'de, hem Afyon'da tevkifimizin bir sebebinin bir
Hakikatı şudur ki: Bir kısım Hadîslerin manası ve tevili bilinmemesinden,
"Akıl kabul etmiyor" diye inkâr edenlere karşı avamın İmanını kurtarmak
fikriyle, çok zaman evvel Dâr-ül Hikmet-i İslâmiyede iken ve daha evvel
aslı yazılan Beşinci Şua farz-ı muhal olarak, dünyaya ve siyasete baksa ve
bu zamanda da yazılsa, madem gizlidir ve taharriyatta bizde bulunmadı ve
gaybî haberleri doğrudur ve İmanî şübheleri izale eder ve asayişe
dokunmuyor ve mübareze etmiyor ve yalnız ihbar eder ve şahısları tayin
etmiyor ve ilmî bir Hakikatı, küllî bir surette beyan ediyor. Elbette o
Hakikat-ı Hadîsiye bu zamanda dahi bir kısım şahıslara mutabık çıksa ve
münakaşaya sebeb olmamak için mahkemelerin teşhir ve neşirlerinden
evvel bizce tam mahrem tutulsa, adalet cihetinde hiçbir vecihle bir suç
teşkil etmez. Hem bir şeyi reddetmek ayrıdır ve ilmen kabul etmemek veya
amel etmemek bütün bütün ayrıdır. O Risale yakın bir istikbalde gelecek
bir rejimi ilmen kabul etmiyor diye bir suç olduğuna, dünyada adliyelerin
bir kanunu bulunmasına ihtimal vermiyoruz.
E l h a s ı l: Hayat-ı Ebediyeyi mahveden ve hayat-ı dünyeviyeyi
dehşetli bir zehire çeviren ve lezzetini imha eden küfr-ü mutlakı otuz
seneden beri köküyle kesen ve tabiiyyunun dehşetli bir fikr-i küfrîlerini
öldürmeğe muvaffak olan ve bu milletin iki Hayatının Saadet Düsturlarını
hârika hüccetleriyle parlak bir surette isbat eden ve Kur'anın Hakikat-ı
Arşiyesine dayanan Risale-i Nur, böyle küçük bir Risalenin bir-iki
maddesiyle değil, belki bin kusuru dahi olsa onun binler büyük Haseneleri
onları affettirir diye dava ediyoruz ve isbatına da hazırız.
Ü ç ü n c ü s u a l : Bir mektubun yirmi kelimesinde beş kelime
kusurlu görülse, o beş kelime sansür edilir. Mütebâkisine izin vermek bir
düstur iken, Eskişehir Mahkemesi'nin dört ay tedkikten sonra, yüzbin
kelime içinde zahirî nazarda zararlı tevehhüm edilen yalnız onbeş
kelimeden başka bulmamasıyla ve heyet-i vekile de dört yüz sahifeli
Zülfikar'ın yalnız iki sahifesinde (şimdiki kanuna uygun olmamasından)
otuz sene evvel yazılan iki Âyetin Tefsirinden başka