Page 355 - Risale-i Nur - Şualar
P. 355
AFYON MÜDDEİUMUMÎSİ VE MAHKEME REİSİ VE
A'ZALARINA
[Denizli'nin adliyesine hukukumu müdafaa için arzettiğim
"Dokuz Esas"ı aynen size de takdim ediyorum.]
Yirmi senedir hayat-ı içtimaiyeyi ve bilhassa
böyle resmî ve ince ve siyasî hayatı terketmişim. O
hallere karşı alınması lâzım gelen vaziyeti bilmi-
yorum ve düşünmüyorum ve düşünmesi beni cidden
incitiyor. Fakat mecburiyetle başka mahkemede
insafsız bir zâtın intizamsız ve mükerrer ve lüzumsuz
pekçok suallerine verdiğim cevabların Hâtimesi ve
hülâsası olan bu intizamsız Müdafaatım ve istidamda
belki saded harici ve lüzumsuz tekrarat ve intizam-
sızlık ve aleyhime dönecek şiddetli tabirler ve
bilmediğim yeni kanunlara muhalif ifadeler buluna-
bilir. Fakat madem Hakikat üzere gidiyor, Hakikatın
hatırı için o kusurlara bakmamak gerektir. O istida ve
müdafaatım, "Dokuz Esas" üzerine gidiyor.
B i r i n c i s i : Madem hükûmet-i cumhuriye, cumhuriyetteki
hürriyet-i vicdan düsturuyla, dinsizlere ve sefahetçilere ilişmiyor. Elbette
Dindarlara ve Takvacılara da ilişmemek gerektir. Ve madem dinsiz bir
millet yaşamaz ve Asya din noktasında Avrupa'ya benzemez ve İslâmiyet
hayat-ı şahsiye ve uhreviye cihetinde hristiyanlığa uymaz ve dinsiz bir
Müslüman başka dinsizler gibi olmaz. Ve bu bin seneden beri dünyayı
Diyanetiyle ışıklandıran ve bütün dünyanın tehacümatına karşı, Salabet-i
Diniyesini Kahramanane müdafaa eden bu vatandaki milletin bir ihtiyac-ı
fıtrîsi hükmüne geçen Diyanet, Salahat ve bilhassa İman Hakikatlarının
öğrenmesi yerlerine hiçbir terakkiyat, hiçbir medeniyet tutamaz ve o
ihtiyacı onlara unutturamaz. Elbette bu vatandaki millete hükmeden bir
hükûmet, Risale-i Nur'a adalet ve kanun ve asayiş cihetinde ilişemez ve
iliştirmemeli.