Page 350 - Risale-i Nur - Şualar
P. 350

352                                                                                                                                    ŞUÂLAR


          adedince başlarım bulunsa hergün biri kesilse, Hakikat-ı Kur'aniyeye
          feda olan bu başı zendekaya ve küfr-ü mutlaka eğmem ve bu Hizmet-i
          İmaniye ve Nuriyeden vazgeçmem ve geçemem.

              Yirmi seneden beri bir münzevinin elbette ifadedeki kusuruna bakıl-
          maz.  Risale-i  Nur'u  müdafaa  ettiği  için,  saded  haricine  çıktı  denilmez.
          Madem  Eskişehir  Mahkemesi,  mahrem  ve  gayr-ı  mahrem  yüz  Risaleleri
          dört  ay  tedkikten  sonra  yalnız  bir-iki  Risalede  hafif  bir  cezaya  temas
          edecek bir-iki maddeden başka bulmamış ve yüzyirmi adamdan onbeşine
          altışar  ay  ceza  verdi.  Biz  dahi  bu  cezayı  çektik.  Ve  madem  birkaç  sene
          evvel  Risale-i  Nur'un  bütün  Eczaları  Isparta  hükûmetinin  eline  geçti.
          Birkaç ay tedkikten sonra, sahiblerine iade edilmiş. Ve madem o cezadan
          sonra  Kastamonu'da  sekiz  sene  zarfında  şiddetli  taharriyatta  zabıtayı  ve
          adliyeyi  alâkadar  edecek  bir  tereşşuh  bulunmamış.  Ve  madem  Kasta-
          monu'daki  son  taharride  bir  kısım  Risalelerimin,  hiç  bulunmayacak  ve
          neşredilmeyecek bir tarzda kaç sene evvel odun yığınları altına saklanmış
          olduğu göründü ve heyet-i zabıtaca tahakkuk etti. Ve madem Kastamonu'da
          polis müdürü ve adliyesi o saklanmış zararsız Kitablarımı bana iade etmek
          üzere kat'î söz verdikleri halde, ikinci gün birden Isparta'dan tevkif emri
          geldiğinden, daha o Emanetlerimi almadan sevkedildim. Ve madem Denizli
          ve  Ankara  Mahkemeleri  bizi  beraet  ve  umum  Risalelerimizi  bize  iade
          ettiler.  Elbette  ve  elbette  bu  mezkûr  altı  Hakikata  binaen,  Denizli
          Mahkemesi  ve  müddeiumumîsi  gibi,  Afyon  adliyesi  ve  müddeiumumîsi
          benim çok ehemmiyetli bu hukukumu nazar-ı dikkate almaları, vazifeleri
          muktezasıdır.  Ve  hukuk-u  umumiyeyi  müdafaa  eden  müddeiumumîden,
          Risale-i  Nur  münasebetiyle  ehemmiyetli  bir  Hukuk-u  Âmme  hükmüne
          geçen  bu  şahsî  hukukumu  da  müdafaa  edeceğine  ümidvarım  ve
          bekliyorum.

              Yirmiiki seneden beri hayat-ı içtimaiyeden çekilen ve şimdiki kanun-
          ları ve tarz-ı müdafaayı bilmeyen ve Eskişehir ve Denizli Mahkemelerinde
          cerh edilmez yüz sahifelik müdafaatını, bu yeni mahkemeye karşı da aynen
          takdim eden ve o zamana kadar, kusurlarının cezasını çeken ve ondan sonra
          Kastamonu'da  ve  Emirdağı'nda  mütemadiyen  tarassud  altında  ve  haps-i
          münferid tarzında yaşayan Yeni Said, sükût ile sözü Eski Said'e bırakıyor.

              Eski Said de diyor ki: Yeni Said dünyadan yüzünü çevirdiği için, ehl-i
          dünya   ile     konuşmayı,     müdafaat - ı  kat'iyye     mecburiyeti    olmadan
   345   346   347   348   349   350   351   352   353   354   355