Page 351 - Risale-i Nur - Şualar
P. 351

ONDÖRDÜNCÜ  ŞUÂ                                                                                                             353


           yapmıyor,  lüzum  görmüyor.  Fakat  bu  mes'elede  çok  masum  rençber  ve
           esnaf  adamlar  bize  az  bir  münasebetiyle  tevkif  edilerek,  iş  zamanında,
           çoluk-çocuklarına  nafaka  tedarik  edemediklerinden,  şiddetli  rikkatime
           dokundu.  Derinden  derine  beni  ağlattı.  Kasem  ederim,  eğer  mümkin
           olsaydı, onların bütün zahmetlerini kendime alırdım. Zâten bir kusur varsa
           benimdir. Onlar masumdurlar. İşte bu elîm halet için, Yeni Said'in sükûtuna
           rağmen,  ben  diyorum:  Madem  Isparta  ve  Denizli  ve  Afyon  müddei-
           umumîlerinin  yüzer  lüzumsuz  suallerine  bîçare Yeni  Said  cevab  veriyor.
           Benim de, onüç sene evvel, başta Kaya Şükrü olarak, dâhiliye vekaletinden
           ve  şimdiki  adliye  vekaletinden  hukukumuzu  müdafaa  niyetiyle  üç  sual
           sormak bir hakkımdır.

               B i r i n c i s i : Risale-i Nur'un Talebesi olmayan ve yanında yalnız
           âdi bir Mektubumuz bulunan Eğirdir'li bir adamın bir jandarma çavuşuyla
           vukuatsız  bir  münakaşa-i  lisaniyesi  yüzünden,  beni  ve  yüzyirmi  adamı
           tevkif  ile,  dört  ay  mahkeme  tahkikinden  sonra,  onbeş  bîçareden  başka
           bütün  beraet  kazanmakla,  masumiyetleri  tahakkuk  eden,  yüzden  ziyade
           adamlara  binler  lira  zarar  vermek,  hangi  kanun  iledir.  Böyle  imkânatı
           vukuat  yerinde  istimal  etmek  hangi  usûl  iledir?  Ve  Denizli'de  dokuz  ay
           tedkikten sonra, beraet kazanan yetmiş bîçarelere binler lira zarar vermek,
           adaletin hangi düsturu iledir?


                                              ِ
                                          ِ
               İ k i n ci   S u a l :  ىرخُا  رزو ةرزاو رِز   ت َلو   Ferman-ı Esasîsi ile bir
                                                    َ
                                    ٰ ْ
                                                        َ
                                        َ ْ ٌ َ َ ُ
           Kardeşin  hatasıyla,  diğer  öz  Kardeşi  mes'ul  olmadığı  halde,  yanlış  mana
           verilmemek için neşrini men'ettiğimiz ve sekiz sene zarfında, bir veya iki
           defa  elime  geçen  ve  yirmibeş  seneden  daha  evvel  aslı  yazılan  ve
           ehemmiyetli  noktalarda  İmanı  şübhelerden  ve  manası  anlaşılmayan  bir
           kısım  müteşabih  Hadîsleri  inkârdan  kurtaran  bir  küçük  Risalenin  bizden
           uzak  bir  yerde,  bilmediğimiz  bir  adamda  bulunması  ile  ve  yanlış  mana
           verilmesiyle  ve  Kütahya  ve  Balıkesir  tarafında  bir  dokunaklı  Mektub
           bulunmasıyla  bizleri  o  vakit  Ramazan-ı  Şerifte  ve  şimdi  bu  dehşetli
           soğukta  pekçok  masum  rençber  ve  esnafları,  hattâ  âdi  ve  eski  bir
           Mektubumuz yanında bulunmasıyla ve arabası beni gezdirmesiyle ve bize
           bir  dostluk  münasebetiyle  veya  bir  Kitabımı  okumasıyla  tevkif  edib,
           perişan etmek ve maddeten ve manen onlara ve vatana ve millete lüzumsuz
           bir
   346   347   348   349   350   351   352   353   354   355   356