Page 697 - Risale-i Nur - Şualar
P. 697

BİRİNCİ  ŞUÂ                                                                                                                          699


           mühim bir İnkılâb-ı Fikrîden iki sene sonraki zamana Tevâfuk eder ki; o
           zaman İstihzarat-ı Nuriyeye başladığı aynı tarihtir. İşte şu Nurlu Âyet,
           hem mânaca, hem cifirce Tevâfuku ise, umum vücuhu Ayn-ı Şuur olan
           Kur'an-ı Mu'ciz-ül-Beyanda elbette ittifakî ve tesadüfî olamaz.


                                        ِ ِ
                                                      ِ
                                   ِ ۪
                                  ه

                                    ا
                                   ت

                  YEDİNCİ ÂYET:   مل     َكب ق   حْلا      للّٰا ق   حي و şu Âyet-i Meşhurenin
                                                    ُّ
                                                ُ ه
                                            َ َّ
                                                       ُ َ
                                     َ
           küllî mânasının bu zamanda zâhir bir mâsadakı Risalet-ün-Nur olduğu
                                                ۪ ِ
                                                    ِ ِ
           gibi Lâfzullahtaki şeddeli ل bir ل ve   املَكب deki melfuz ى sayılmak
                                                ه
                                                 ت

                                                   َ
           şartıyla  dokuzyüz  doksansekiz  adediyle  Risalet-ün  Nurun  dokuzyüz
           doksansekiz  adedine  tam  tamına  Tevâfukla  münasebet-i  maneviyeye
           binaen  remzen  Ona  bakar.  Ve  bu  remzi  lâtifleştiren  ve  kuvvet  veren
           münasebetlerin  birisi  şudur  ki:  Risalet-ün  Nurun  Eczaları  Sözler
                                                          ِ

           namiyle iştihar etmişler. Sözler ise Arabca  ا   ملَك dır ve o  ام ِ   لَك ile
                                                                      ت

                                                     ت
                                                         َ ْ
                                                                         َ ْ
           Kur'ânın  Hakaikını  o  derece  Mahz-ı  Hak  ve Ayn-ı  Hakikat  olduğunu
           isbat etmiş ki, bu zamanın dinsiz feylesoflarını tam susturuyor.

                                                                     ِ
                                                     ِ
                                                 ِ

                                       ۪
                 SEKİZİNCİ ÂYET:    ميقتس   م  طا   رص   ٰ لٰا    ر   ۪ ب    َ ا    نّ ي ۪    ده   ۪ نّنا  ل   ق dir. Şu
                                                                        ُ ْ
                                                                    َّ
                                       َ
                                                               ٰ َ
                                                َ
                                           ُ ْ
           Âyet-i Meşhure küllî mânasının bu asırda muvafık ve münasib bir ferdi
                                                                               ِ
                                                            ِ



                                              م
           Risalet-ün-Nur  olduğu  gibi,  cifirle  يق ۪    ت   سم   ط ار   ص  Kelimesi   ا   رص
                                                                          ط
                                                  َ
                                                                             َ
                                                          َ
                                                    ْ ُ
           deki tenvin  ن sayılmak cihetiyle Risalet-ün-Nur adedi olan dokuzyüz
           doksansekize    yine     iki     Sırlı     (Hâşiye)     fark   ile   baktığı   gibi,
                        ِ

              ۪
              ميقتسم  طا   رص  لٰ ِ   ب َ ا     ه   د ي   ۪ نّ     ر ۪   ا ٰ  َ ٰ      Cümlesinin    makam-ı ebcedîsi   ile  bin
              َ
                      َ
                ْ ُ
           üçyüz  onaltı  ederek  Risale-i  Nur  Müellifinin  tedrisiyle  İstihzarat-ı
           Nuriyede  bulunduğu  en  hararetli  tarihi  olan  bin  üçyüz  onaltı  adedine
           tam tamına Tevâfuk eder.

           ------------------
           (Hâşiye): Yâni mertebesine işaret için iki fark var. Risale-i Nur Vahiy değil İlham ve İstihracdır.
   692   693   694   695   696   697   698   699   700   701   702