Page 702 - Risale-i Nur - Şualar
P. 702

704                                                                                                                                    ŞUÂLAR


          Âyetin  bir  medar-ı  nazarı  olduğuna  kuvvetli  bir  emâre  şudur  ki:  Bu
          Âyetin makam-ı cifrîsi olan bin üçyüz kırkaltı adedi Resâil-in-Nurun
          bin üçyüz kırkaltıda şifadarane etrafa İntişarının tarihine ve Mu’cizat-ı
          Ahmediye  Aleyhissalâtü  Vesselâm  namında  olan  Risale-i  Hârikanın
          Zaman-ı Te'lifine tam tamına Tevâfukudur. Şu Tevâfuk hem münasebet-i
          mâneviyeyi te'yid ve onunla teeyyüd eder, hem remizden işaret derece-
          sine çıkarıyor.

              ONYEDİNCİ ÂYET:

                            ِ
                  ِ
                                                         ِ
            تْلَّكو َ َ    ت ه   ي   َلع وه  َّلا هٰلا ا ِ      َل      للّٰا     ِ بِسح  ل   ق   ف ا   وَّلوت  ناف  deki
                                                   ْ َ َ
                                                        ْ َ
                                   ُ ه
           ُ
                                                َ ُ ْ َ
                             َ
                     َ َ ُ
                   ْ
                                       َ ْ
                         ِ
                     ْلَّكو   ت هيَلع     ه   و ُ َ َ   َّلا ِ   ه  ا ِ    َل     ٰلا   للّٰا     ِ بِس   ح ل   ق ُ ْ  nün makam-ı cifrîsi

                 ت
                                            ُ ه
                                      َ
                  ُ
                                                    َ
                          ْ
                       َ َ
                                                َ ْ
          şeddeli ل lar   birer ل ve   şeddeli   kâf  bir  kâf sayılmak cihetiyle bin
          üçyüz  yirmidokuz  ederek,  harb-i  umumînin  başlangıcı  zamanında
          Resail-in  Nurun  başlangıcı  olan  İşârât-ül  İ'caz  Tefsirinin  Tarih-i
          Te'lifine  tam  tamına  Tevâfukla  beraber,  şeddeli  kâf  iki  kâf  sayılmak
          cihetiyle  bin  üçyüz  kırkdokuz  ederek  harb-i  umumînin  verdiği
                                                  للّٰا
          sarsıntılar zamanında, Resâil-in Nurun     ِ بِ   سح  diyerek  ehl-i dünya-
                                                ُ ه
                                                        َ
                                                      ْ َ
          dan  hiç  bir  yerde  himaye  görmeden  belki  tehacüme  hedef  olmakla
          beraber  çekinmeyerek  yalnız  başlarıyle  müşkilât  içinde  Envar-ı
          Kur'âniyeyi  neşrettikleri  ayni  tarihe  tam  tamına  Tevâfuku  ise,  her
          cihetiyle Ayn-ı Şuur olan Âyâtta elbette tesadüfî olamaz. Belki bu gibi
          Âyetler, en müşkül zaman olan bu asra dahi hususî bakarlar ve o Âyâtı
          kendilerine Rehber ittihaz eden bir kısım Şâkirdlerine hususî iltifat edip
          iltifatlariyle teşcî´ ederler.

              Bu Âyet, sâbık Âyetler gibi münasebet-i mâneviyesi gerçi zâhiren
          görünmüyor;  fakat  bir  cihetle  Resail-in-Nur  ile  bir  nevi  münasebeti
          vardır. Şöyle ki: Onüç senedir (Hâşiye) bu Âyet Risalet-ün-Nur Müel-
          lifinin ve sonra Has  Şâkirdlerinin Mağribden sonra bir Vird-i  Hususî-
          leridir. Hem bu Âyetin mânasına bu zamanda tam mazhar ve herkes
                                                       للّٰ
                                                          ا
          onlardan çekinmesinden fütur getirmeyerek          ِ بِسح  deyip

                                                       ُ ه
                                                               َ
                                                           َ ْ
          ------------------
                 (Hâşiye): Te'lif tarihine göredir.
   697   698   699   700   701   702   703   704   705   706   707