Page 704 - Risale-i Nur - Şualar
P. 704

706                                                                                                                                    ŞUÂLAR


          Cümlesi bin üçyüz altmışa bakıyor. Demek bundan beş altı sene sonra
          İstiğfar devresidir. Resail-in-Nur Şâkirdleri o zamanda İstiğfar Dersini
          vereceğini remzen bir îmâdır.

              YİRMİNCİ ÂYET:
                               ِ
                                           ِ
                                                            ِ
                                                    ِ
                        ي ۪  ِ   م   ن    ءوم   ْلل ةمحر   و  ءا اف   ش    وه ا َ ُ      م    نۤارق      ْلا    نم  ل   ِننو
                                                              ُ
                                                      ْ ُ
                                          َ
                                 ٌ َ
                      َ
                                             َ
                                        ٌ َ ْ َ
                                                          َ
                                                                َ ُ َ
                           ْ ُ

              Şu  Âyet-i  Azîme  sarihan Asr-ı  Saadette  Nüzûl-ü  Kur'âna  baktığı
          gibi sair asırlara dahi mâna-yı işârîsiyle bakar. Ve Kur'ânın Semasından
          ilhamî  bir  surette  gelen  şifadar  Nurlara  işâret  eder.  İşte  doğrudan
          doğruya Tabib-i Kulûb olan Kur'ân-ı Hakîm'in Feyzinden ve ziyasından
          iktibas olunan Risalet-ün-Nur, benim çok tecrübelerimle umum mânevî
          derdlerime şifa olduğu gibi Resâil-in-Nur Şâkirdleri dahi tecrübeleriyle
          beni  tasdik  ediyorlar.  Demek  Resâil-in-Nur  bu  Âyetin  bir  mâna-yı
          işârîsinde      dahildir.      Ve     bu     duhulüne     bir      emâre      olarak
             ِ
                               ِ
            ۪
            ينم   ءو   مْل ِ   ل ة   مح   رو ءا افش و   ه ام nin makam-ı cifrîsi bin üçyüz otuzdokuz
                              َ
                    ٌ
          َ
                                 َ
                     َ ْ
                                  ُ َ
                         َ َ ٌ
                 ُ ْ
          ederek  aynı  tarihte  Kur'ândan  ilham  olunan  Resail-in-Nur  bu  asrın
          mânevî ve müthiş hastalıklarına şifa olmakla meydana çıkmağa başla-
          masından,  bu  Âyet  ona  hususî  remzettiğine  bana  kanaat  veriyor.  Ben
          kendi kanaatımı yazdım, kanaata itiraz edilmez.

              YİRMİBİRİNCİ   ÂYET   VEYA   ÂYETLER:
                                                                        ِ
                              ِ
                                                         ِ
                                                     ِ
                          ِ

                                           ۪

                ميق ۪  َ   ت   سم     طا   رص  ٰلٰا  ه يد َ َ ٰ ُ  ۞     هو     ميقتسم  طارص   ٰ لٰا    ر   ۪ ب    َ ا     ۪ نّي   ده   ۪ نّنا  لق
                                           َ
                                                                          ْ ُ
                                                                       َّ
                                                   َ
                        َ
                                                                  ٰ َ
                  ْ ُ
                                             ْ ُ
          sekiz dokuz Âyetlerde "Sırat-ı Müstakîm"e nazarı çeviriyorlar. Ve bu
          doğru, istikametli yolu bulmak için daima Kur'ânın Nurundan her asırda
          o  asrın  zulmetlerini  dağıtacak  ve  İstikamet  yolunu  tenvir  edecek
          Kur'ândan  gelen  Nurlar  olmakla  ve  bu  dehşetli  ve  fırtınalı  asırda  o
          doğru yolu şasırtmayacak bir surette gösteren başta şimdilik  Risalet-ün-

                                                        ِ
                                                    ِ
                                             ۪
          Nur tezahür ettiğinden, hem bu  مي   قتسم     طارص Kelimesinin makam-ı
                                              َ
                                                      َ
                                               ْ ُ
          cifrîsi -tenvin  ن  sayılmak  cihetiyle- bin eder.  Medde  olmazsa dokuz-
          yüz doksandokuz ederek yalnız bir veya iki farkla (Hâşiye) Risalet-ün-
          Nur adedi olan dokuzyüz doksansekize Tevâfukla,
                 ------------------
                 (Hâşiye):  Yâni:  Risalet-in-Nur'un  mertebesi  ikinci  ve  üçüncüde  olduğuna  işarettir.
          Vahiy değil ve olamaz. Belki İlham ve İstihractır.
   699   700   701   702   703   704   705   706   707   708   709