Page 708 - Risale-i Nur - Şualar
P. 708

710                                                                                                                                    ŞUÂLAR


              E l h a s ı l : Nasılki bu Âyette bulunan işarî mâna yedi Surede yedi
          işaret  hükmünde  olup  delâlet  belki  sarahat  derecesine  çıkıyor.  Aynen
                                ِ

                     ۪
          öyle de:    ميقت   سم  طارص  deki remz dahi, yedi - sekiz Surelerde bulun-
                      َ
                              َ
                        ْ ُ
          makla yedi - sekiz remz hükmünde olarak o remzi, işaret belki delâlet
          belki sarahat derecesine çıkarıyor.


              İ  H  T  A  R:  Külfetsiz  olmak  üzere  birden  hatıra  gelen  işârat
          kaydedildi. Tekellüfe  girmemek  için  işaretli  otuzüç  Âyetin  çok  işâratı
          kaydedilmedi.

              YİRMİÜÇÜNCÜ ÂYET:
                       ِ
                              ا   َا
                ايخ ا   ن   َلد   بي ن   انب   ر سع  Şu Âyet her  asra baktığı gibi bu asra da
                     َ َ
                                 َ َ ُّ
                        ْ ُ ْ

                                      َ
                ْ
                                    ٰ
          bakıyor ve bu asırda kâbuslu bir rü'ya gibi musibetlere düşen ve Rabb-i
          Rahîminden onu hayra tebdil etmesini rica edenler içinde Resail-in-Nur
          Şâkirdlerine  hususî  remzettiğine  bir  emâresi  şudur  ki:  Bu  Âyetin
          makam-ı cifrîsi olan bin üçyüz kırkbeşte ehemmiyetli Risaleler Te'lif
          ile  beraber,  fevkalâde  hâdiseler  vukua  gelmeğe  hazırlandılar..  ve  o
          Resail-in-Nur'un Merkez-i İntişarı olan Barla karyesinde ziyade sıkıntı
          Müellifine verildi. Ve hususen küçük Mescidine ilişildiği zaman Resail-
          in-Nur Şâkirdleri kuvvetli bir rica ile Dergâh-ı İlâhiyeye iltica edip "Yâ
          Rab ! Bu müthiş rü'yayı hayra tebdil eyle" deyip yalvardılar. Herke-
          sin  me'yusiyetlerine  mukabil  pek  kuvvetli  bir  ümid  ve  rica  ile
          Müslümanların  Kuvve-i  Mâneviyelerini  takviye  ettiler.  Bu  Âyetin
          birden külfetsiz hatıra geleni bu kadardır. Yoksa Esrarı çoktur. Tekellüf
          olmasın diye kısa kestim.


              YİRMİDÖRDÜNCÜ ÂYET ve ÂYETLER:

              Hem  Sure-i  Zümer,  hem  Sûre-i  Câsiye,  hem  Sûre-i  Ahkaf'ın

                                                 ِ
                                                        ِ
                                                    ِ
                                ۪
          başlarında bulunan  ِميك   ح   ْلا  ِزي  َ  ا    ْل   ۪زع  ِ  ا   للّٰ   نم ب ات   كلا  ُ ْ َ  ي  ل    ۪نت Âyât-ı Azîme-
                                                َ ه
                                                               ْ َ
                                 َ
          leridir.  Şu  Âyetler  dahi  yirmiikincideki  Âyetler  gibi  Risalet-ün-Nurun
          ismine  ve zâtına, hem te'lif ve intişarına bir mâna-i remziyle bakıyorlar.
   703   704   705   706   707   708   709   710   711   712   713