Page 123 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 123

ad nan o k t ar (haru n  y ahy a)




                 anlatma ve yayma çabasını güçlendirir. Müslümanın dikkatinin daha da açılmasını
                 sağlar. Tehlikelere karşı önlem alabilme yeteneğini ve hepsinden önemlisi Allah'a olan

                 sevgisini, bağlılığını ve Allah korkusunu arttırır.



                     MÜNAFIK MÜSLÜMANLARI RAHATSIZ ETMEK VE

                     HUZURSUZLUK ÇIKARMAK  Ç N P S BAKIŞLARINI KULLANIR

                     Münafık, içten içe nefret ettiği Müslümanlara karşı açıkça bir eylem yapamıyor
                 olmanın sıkıntısı içerisindedir. Onlardan elde etmeyi umduğu çıkar ve menfaatler

                 uğruna, kendini sinsice gizlemek zorundadır. Bu nedenle de gerçek düşüncelerini
                 dile getiremiyor, istediği gibi onlara açıkça zarar veremiyor ve yıkıcı bir karşı mücadele
                 yürütemiyordur. İşte münafığın bu durumda yapabileceği tek şey, sinsice ve alttan

                 alta zarar vermeye çalışmaktır. Eylemlerini ispatlanamayacak ve tevil edilebilecek şe-
                 kilde gerçekleştirebilmelidir. İşte bu noktada münafığın kendi imkanları içerisinde
                 en etkili bulduğu yöntem "bakışlarıyla eylem yapmak"tır.

                     Müslümanların en önemli özelliklerinden biri bakışlarındaki temizlik, huzur,
                 güven ve sevgi dolu ifadedir. Allah bir ayette inananların yüzlerindeki iman dolu bu

                 güzel ifadeyi şöyle bildirmiştir: "... Onları, rüku edenler, secde edenler olarak görür-
                 sün; onlar, Allah'tan bir fazl (lütuf ve ihsan) ve hoşnutluk arayıp-isterler. Belirtileri,
                 secde izinden yüzlerindedir..." (Fetih Suresi, 29)

                     Her insan istediğinde yüzüne çeşitli ifadeler verebilir. Kimi zaman 'üzgün, kimi
                 zaman mutlu ya da kızgın bir yüz elde etmek' pek çok kişi için mümkündür. Ancak

                 Allah'ın ayette "secde izi" olarak tarif ettiği manevi güzellik, ne taklit ne de emek
                 vererek elde edilebilir. Bu ancak Allah'ı çok sevmek, Allah'ın yarattığı kadere teslim
                 olmak ve Kuran ahlakını samimi olarak yaşamakla, insanın yüzüne doğal olarak yan-

                 sıyan bir güzelliktir. Dolayısıyla bu mucizevi Müslüman özelliği, aynı zamanda da
                 münafık karakterli insanlardaki zıtlığı ortaya koyan önemli bir delil oluşturur.
                     Müslüman gün boyu huzur, sevgi, saygı dolu yüzüyle dikkat çekerken, münafık

                 da kin ve öfkeden kararmış kötü çehresiyle kendisini belli eder. Yüzünde İblis gibi,
                 uğursuz, pis ve şeytani bir ifade vardır. Kimi zaman bön bön, kimi zaman nefret dolu,
                 kimi zaman hoşnutsuz, kimi zaman da ters ve saldırgan bakışlarla bakar. Bir Kuran

                 ayetinde "... Kalplerinde hastalık olanların, üzerine ölüm baygınlığı çökmüş olanların
                 bakışı gibi sana baktıklarını gördün..." (Muhammed Suresi, 20) sözleriyle tarif edildiği

                 gibi, mat bakışlıdır. Gözleri akık ve anlamsızdır. Ruhu alınmış gibi ölü; sevgiden, ne-
                 şeden, canlılıktan yoksun bir bakışla bakar. İçi pislikle, günahla, kalleşlikle dolu ol-
                 duğu için, bakışları da aynı şekilde pis olur. Kalbi, aklı, ruhu tertemiz, nurlu Müslü-

                 manların sevgi dolu, iman dolu, canlı ve dürüst bakışlarıyla kıyaslandığında,





                                                                                                             121
   118   119   120   121   122   123   124   125   126   127   128