Page 126 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 126
M ÜNAFI ĞIN D ERİN K ARANLI ĞI
verebilmek için yapılan bir harekettir. Nitekim sözlük anlamı da 'kaşlarını birbirine
yaklaştırarak kızgın, öfkeli ve sinirli olduğunu göstermeye çalışmak'tır.
Elbette ki insan normal şartlarda olağan ve insani bir mimik olarak kaşını çatabilir.
Ancak münafık söz konusu olduğunda, tüm bu detaylar 'özel amaçlar için kullanılan,
sinsi ve çirkin birer eylem' olarak uygulanır. Herkesin sevgi, saygı, güzel ahlak dolu,
samimi ve dostane bakışlarla birbirine baktığı bir ortamda münafık, bakışları gibi
kaşlarını da ahlaksızlık için kullanır. Müslümanların birbirlerine en güzel ahlakı gös-
terdikleri, en güzel sözleri söyledikleri, nimet ve güzellik içindeki ortamlarda, ortada
hiçbir sebep yokken art arda bu ahlaksızlıklarını uygulamaya başlar. Kaşlarını çatarak
yüzüne en melanet, en ters, en pis, en karaktersiz, en çirkin ifadeyi vermeye çalışır.
4- Yüzünü Ekşitmesi:
Ayetin devamında münafığın bir sonraki hamlesinin ise, 'yüzünü ekşitmesi' ol-
duğu bildirilmiştir. Herkesin bildiği gibi insan, yüzünde çok 'çeşitli mimikler' kulla-
narak, çok zengin bir anlam çeşitliliği elde edebilir. Çoğu zaman karşımızdaki
insanın duygu ve düşüncelerini, ruh halini, niyetini, hiç konuşmadığı halde sadece
yüz ifadesinden anlarız. Aynı şekilde bir insanın yapmak üzere olduğu eylemi de,
sözlü olarak hiçbir şey söylemese bile, yüzündeki anlam çeşitliliğini takip ederek
fark ederiz.
İşte münafık da, her insanın sahip olduğu bu geniş imkanı, şeytani eylemlerini
gerçekleştirebilmek için sonuna kadar kullanır. Yüzüne ne zaman, nerede ve hangi
ifadeyi verirse, karşı tarafa nasıl bir mesaj vereceğini çok iyi bilen münafık, günün
her anında bu silahı en güçlü şekilde değerlendirir. Çirkin bir yüz ifadesinin, hayatları
temiz bir ahlak, dürüstlük ve samimiyet üzerine kurulu Müslümanları ne kadar ra-
hatsız edeceğini bilen münafık için bu durum heyecan vericidir. Hem özlem duyduğu
küfür ahlakını Müslümanlar içerisinde de istediği gibi pervasızca yaşayabilecek; hem
de elde etmek istediği her menfaate ulaşmak için yüzünü olabilecek en çirkin şekilde
kullanacaktır. İstediği birşey o an hemen yapılmadığında, olaylar onun çıkarlarına
göre şekillenmediğinde, dikkat çekmek ve gündem konusu olmak istediğinde bu
yola başvurur. Aynı şekilde huzursuzluk çıkarıp Müslümanları rahatsız etmeyi ya
da birinden intikam almayı amaçladığında, yüzünü hemen ekşitip olabilecek en
pis, en melanet ve küfür ahlakını en iyi yansıtan yüz ifadesini takınır. Böylece
kendi aklınca Müslümanlar onunla ilgilenecek, güzel ahlakları ve yüksek vicdanları
gereği ona şefkat, sevgi, saygı merhamet gösterecek ve onu mutlu edebilmek için is-
tediği şeyleri yerine getirmeye çalışacaklardır. Bunun sonucunda da, yine kendince,
Müslümanların sahip olduğu maddi manevi imkanlardan daha da fazla yararlanabilme
fırsatı elde edecektir. "Bir daha böyle terslik ve çirkeflik yapmasın, huzursuzluk çı-
124