Page 245 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 245

ad nan o k t ar (haru n  y ahy a)







                     "... Ve elbette küçük düşürülenlerden olacak." (Yusuf Suresi, 32) Mesela gü-
                  nümüzde de aynı şey basınla, gazete yoluyla aleyhinde haberler çıkarttırarak

                  yapılıyor. Güya kendi kafalarınca onu mahcup edip küçük düşürecek. Allah
                  bize münafığın hedeflerini de gösteriyor. Müslüman için istediği şey budur mü-
                  nafığın. Yani kafasında hep tasarladığı budur. "Bir gün bir hapse attırabilse, bir

                  gün bir küçük düşürebilse ve bir gün kendi gururunu daha da yükseltebilse".
                  İşte bunun derdinde olur münafık.
                     Ve Hz. Yusuf (as)'a yanaşma şekli de, insan ne kadar çok seviyor zannediyor,
                  değil mi? Sevgi değil o işte. Enaniyetini ve gururunu tatmin etmenin peşinde.
                  Yani "Beni nasıl kabul etmez, benim fuhuş teklifimi nasıl reddeder?" Veya "Beni

                  nasıl beğenmez ya da benden nasıl etkilenmez?" Bu aynı zamanda başkalarına
                  karşı da yaptığı bir sükse. Ama en ziyade kendi nefsine karşı. Yani çok ağırına
                  gidiyor reddedilmek.
                     Münafıklarda müthiş bir büyüklük gururu oluyor. Bakara Suresi'nin 206. aye-

                  tinde: "Allah'tan kork" denildiğinde, büyüklük gururu onu günaha sürükler, ku-
                  şatır. Böylesine cehennem yeter; ne kötü bir yataktır o." "Allah'tan kork" deni-
                  liyor, ne demek? Yani 'Müslümanlığı yaşa', o zaman büyüklük gururu devreye
                  giriyor. Enaniyet, dinin daha üstünde oluyor. Dini bir kenara alıyor, İslam'ı bir

                  kenara alıyor; İslam'ı istemiyor. "Onu günaha sürükler." Yani İslam'a zıt olan her
                  şeyi yapmaya başlıyor. "... kuşatır." Yani her tarafını kaplar. "Böylesine cehen-
                  nem yeter; ne kötü bir yataktır o." diyor Allah Kuran'da.  İşte cehennemin niye
                  gerekli olduğunu da burada insanlar tekrar tekrar görmüş oluyorlar." (A9 TV, 24

                  Ocak 2016)





                     MÜNAFIK, H Ç K MSE TARAFINDAN GERÇEK ANLAMDA

                     SEV LMED Ğ N  B L R

                     Müslümanlar hep pozitif, yapıcı, tevazulu, anlayışlı bir karaktere sahiptirler,
                 bu o kadar barizdir ki münafıklar bile Müslümanların insanlarla güzel iletişim ku-

                 rabildiklerini, olgunluklarını ve yüzlerindeki iç açıcı ifadeyi görebilirler. Kendilerine
                 baktıklarında ise, huysuz, geçimsiz, gerilimli, ters, züppe, kavgacı, küstah, nezaketten,

                 güler yüzden ve gönül alıcı güzel sözler söylemekten uzak bir insan modeli görürler.
                 Bu ikisi arasındaki farkı ve 'kendilerinin ne kadar itici olduklarını' da kolaylıkla
                 anlayabilirler. İstenmeyen ve sevilmeyen bir insan konumunda olduklarının far-

                 kındadırlar. Ancak bu durum, münafığın daha da büyük bir gerilime düşmesine ve
                 moralinin çok bozulmasına neden olur. İticiliğini düşündükçe daha da huysuzlaşır





                                                                                                             243
   240   241   242   243   244   245   246   247   248   249   250