Page 248 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 248

M ÜNAFI ĞIN D ERİN K ARANLI ĞI






                       lerek güzel davrandığı hiç kimse yoktur. Ne annesi ne babası ne çocukları ne eşi ne
                       bir dostu ya da arkadaşı, onun sevgi duyduğu varlıklar değildir. Bunların her biri
                       ona göre sadece çıkarları için bağlantıda olunması gereken insanlardır. Münafığın

                       sevgisizliği o kadar ileri boyutlardadır ki, çocukları, bitkileri, çiçekleri, hayvanları,
                       Allah'ın yarattığı hiçbir güzelliği sevmez.

                           Münafık sevgiyi bilmediği gibi saygıyı da bilmez. Çünkü saygı sevginin en
                       güzel anlatış biçimidir; bir insana değer vermenin göstergesidir. İşte münafık da,
                       Müslümanlara değer vermediği için sevgisi gibi saygısı da yoktur. Allah Kuran'da

                       münafıkların bu özelliğini 'zorba ve saygısız' tanımlamasıyla bildirmiştir:
                           Şunların hiçbirine itaat etme: Yemin edip duran, aşağılık. Alabildiğine ayıplayıp

                           kötüleyen, söz getirip götüren (gizlilik içinde söz ve haber taşıyan). Hayrı engel-
                           leyip sürdüren, saldırgan, olabildiğince günahkar. Zorba-saygısız, sonra da kulağı
                           kesik; (Kalem Suresi, 10-13)

                           Allah bu ayetlerle İslam'a zıt olan her türlü tavır ve ahlaksızlıktan sakınılmasını
                       bildirmiştir. 'Zorba olması', münafığın bir konuyu sevgiyle, saygıyla, nezaketle

                       değil; küstahlıkla, züppelikle, kavga ederek, yaygaralar kopararak, saldırganla-
                       şarak halletmeye çalıştığını gösterir. Örneğin Peygamberimiz (sav) döneminde
                       münafıkların, Resulullah (sav)'e hücrelerin ardından bağırarak ya da huzurunda

                       olduklarında da seslerini yükselterek, öne çıkmaya çalışarak konuşmaları, müna-
                       fıkların hep bu saygıdan yoksun, küstah, züppe ve zorba karakterleri nedeniyledir.
                       Konuları nezaketle, sevecenlikle, güzel sözle değil, her zaman 'kabalıkla ve zor-

                       balıkla' çözmeye çalışırlar. Pislik yaparak, yaygara kopararak, huzursuzluk çıkararak,
                       hakaretamiz, çirkin ve tehditkar üsluplar kullanıp bulundukları ortamda fitne çı-
                       karmak isterler.

                           Dünyada yaptıkları ahlaksızlıkların yanlarına kalacağını düşünür ve her şeytani
                       eylemlerinin kendileri için bir kazanç olduğunu sanırlar. Oysaki Allah Katında,

                       yaptıkları her bir alçaklık, her bir şeytanlık onlar adına, tek tek yazılmaktadır.  Tarih
                       boyunca hiçbir münafığın yaptıkları yanına kalmamıştır. Bugün de yine Müslü-
                       manları hedef alarak ahlaksızlık yapan her münafık yaptıklarının karşılığını ahirette

                       misliyle alacaktır. Sonsuza kadar bu acı ve azaptan kurtulamayacaklardır. Allah
                       Kuran'da münafıkların cehennemde 'ateşin en alçak tabakasında' olarak cezalan-

                       dırılacaklarını bildirmiş ve 'onların artık hiçbir yardımcılarının olmadığını' haber
                       vermiştir:
                           Gerçekten münafıklar, ateşin en alçak tabakasındadırlar. Onlara bir yardımcı

                           bulamazsın. (Nisa Suresi, 145)







           246
   243   244   245   246   247   248   249   250   251   252   253