Page 250 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 250

M ÜNAFI ĞIN D ERİN K ARANLI ĞI






                       etmek; huzurlarını, neşelerini kaçırmak için yapar. Ama bunun sonucunda hem
                       kendisi bir 'akıl hastası' görünümü alır, hem de 'şizofren bir ruh hali' içerisinde,
                       'mutsuz, sıkıntılı, öfke dolu bir dünyada' yalnız yaşamaya kendini mahkum etmiş

                       olur.



                           MÜNAFIK, KEND S NE VER LEN HER N MET VE  MKANI

                           HUZURSUZLUK ÇIKARMAK  Ç N KULLANIR

                           Müslümanların hayatı çok huzurlu ve güzeldir. Her yeni güne uyandıklarında
                       Müslümanlar yine hep güzellik arar, kendi tavırlarıyla bulundukları ortama güzellik

                       katmaya çalışırlar. Münafık ise bunun tam tersi bir ahlaka sahiptir. Müslümanların
                       huzurlu, mutlu olmasından, güzel bir hayat yaşamasından çok büyük bir rahatsızlık
                       duyar. Bu nedenle onlarla birlikte olduğu hemen her güne aksilik, huysuzluk, nob-

                       ranlık yaparak başlar. Her şeyin en mükemmel olduğu ortamlarda bile, kendince
                       huzursuzluk ve fitne çıkaracak bir konu bulur.
                           Müslümanların yaşadığı ortamın güzelliğini bozmak ve kendince onların hu-

                       zurlarını kaçırmak için elindeki her imkanı kullanır. Buna daha sabah ilk uyandığı
                       anda, 'yüzündeki ters ifade' ile başlar. Yüzü o kadar nursuz, aksi ve melanet

                       doludur ki, hiç kimse yüzüne bakmak bile istemez. Kendince üzerindeki 'negatif
                       elektrik' ile Müslümanları da rahatsız edebildiğini sanır. Ardından da, kendisine
                       güzel bir söz söyleyen, selam verip hatır soran, gönlünü alan herkese olabilecek en

                       ters cevapları vererek eylemine devam eder. Üstünde 'müthiş bir uğursuzluk ve
                       negatiflik' vardır. Zaten o bu haldeyken, Müslümanlar da onunla konuşmak iste-

                       diklerinden değil, sadece Allah rızası için ve güzel ahlakın bir gereği olarak ona
                       güzel söz söylerler. Onun ters üslubuna rağmen, Müslümanlar asil ahlakları nede-
                       niyle, ona yine güzel bir tavır ile karşılık verirler.

                           Bunlar sadece, münafığın güne başladığındaki ilk hamleleridir. Gün içinde de
                       sürekli şeytan ile bağlantı halinde olan münafık, kendince yirmi dört saat içinde,
                       yüzlerce eylem daha bulup uygulayacaktır. Karşısına çıkan her insan, yaşayacağı

                       her olay, duyacağı her konuşma, ne kadar iyi niyetli ve güzel olursa olsun; o bunların
                       her birini şeytanlık için değerlendirip bunlarla pislik yapabilmenin yollarını araya-
                       caktır.

                           Bu kimi zaman 'işyerindeki bir malzemenin bitmesi' kimi zaman 'evdeki te-
                       mizlik', kimi zaman 'iki kişinin kendi arasındaki bir konuşma', kimi zaman

                       'televizyonun sesi', kimi zaman 'bulunduğu yerin ışığının çok aydınlık olması',
                       kimi zaman 'yemeğin pişmesinin gecikmesi', kimi zaman 'odasının havadar olup
                       olmaması' gibi, akla gelebilecek her türlü detay ve olağan konu olabilir.




           248
   245   246   247   248   249   250   251   252   253   254   255