Page 267 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 267

ad nan o k t ar (haru n  y ahy a)






                     Münafıklar, kalplerinde olanı kendilerine haber verecek bir surenin aleyhlerinde
                     indirilmesinden çekiniyorlar. De ki: "Alay edin. Şüphesiz, Allah kaçınmakta ol-
                     duklarınızı açığa çıkarandır." (Tevbe Suresi, 64)

                     Ancak elbette ki münafıkların bu düşünceleri, Allah'a ve vahye olan inançla-

                 rından kaynaklanmıyordu. Onlar -Peygamberimiz (sav)'i tenzih ederiz- Kuran'ın
                 tamamının Resulullah (sav)'in kendi sözleri olduğuna inanıyorlardı. "Aleyhlerinde
                 bir Sure’nin inmesinden çekindiklerini" söylerken 'vahiy gelmesi'ni değil, Pey-

                 gamberimiz (sav)'in yine kendinden bir söz söylemesini kastediyorlardı. Yaptıkları

                 gizli casusluk faaliyetlerinin, adiliklerinin, alçaklıklarının bir şekilde öğrenilmesinden
                 çekiniyorlardı.  Bu durumunda kavimlerindeki herkese karşı 'rezil olacaklarını ve
                 küçük düşeceklerini' biliyorlardı. Asıl çekindikleri de zaten buydu. Peygamberimiz

                 (sav), kavmine 'onların münafık olduklarını söyler de, adilikleri, alçaklıkları, hay-

                 siyetsizlikleri açığa çıkar ve bütün insanlar onlara karşı galeyana gelir' diye kor-
                 kuyorlardı.
                     'Esbab-ı Nuzül' yani ayetlerin indiriliş sebeplerini açıklayan tefsirlerde Tevbe

                 Suresi'ndeki bu ayetin nüzul sebebi hakkında üç ayrı rivayet vardır:

                      l. Mucahid der ki: Münafıklar kendi aralarında bir takım şeyler konu-
                      şurlar ve "Umarız Allah sırrımızı ifşa etmez." derlerdi. Bunun üzerine

                      bu ayet nazil oldu.

                      2. Suddi konuyu biraz daha kişiselleştirir ve der ki: Münafıklardan birisi:
                      "Bana yüz celde (sopa) vurulsa da bizim hakkımızda bizi rezil edecek
                      birşey nazil olmasa." demiş ve bunun üzerine Allah Tealâ bu âyet-i ke-

                      rimeyi indirmiştir.

                      3. İbn Keysân da münafıklardan bir grubun, Hz. Peygamber (sav)'in Te-
                      bük'ten dönüşü sırasında karanlık bir gecede Hz. Peygamber (sav)'e

                      suikast hazırladıklarını, Cibril'in de gelerek Rasûlullah (sav)'e bunu ha-
                      ber verdiğini ve işte böylece bu Ayet-i Kerime'nin inmiş olduğunu söy-
                      lemiştir.

                     Tefsirlerdeki bu bilgilerde münafıklardan birinin, "Bana yüz sopa vurulsa da
                 bizim hakkımızda bizi rezil edecek birşey nazil olmasa" dediği anlatılmıştır. Bu

                 da bize münafığın, rezil olmaktansa, eziyet görmeyi tercih ettiğini göstermektedir.

                 Çünkü münafık için 'gösteriş' çok daha önemlidir. 'İnsanların ne dediği', onların
                 gözünde 'nasıl bir imajı' olduğu, 'itibarı' hayati bir konudur. Kendisini sezdirmemek

                 için, Müslümanlardan biri gibi bilinmeyi sürdürmek zorundadır. Eğer münafık ol-





                                                                                                             265
   262   263   264   265   266   267   268   269   270   271   272