Page 270 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 270
M ÜNAFI ĞIN D ERİN K ARANLI ĞI
Münafık Müslümanları çok iyi tanıdığı için, onların nezaketini, şefkatini ve
merhametini çok iyi kullanır. Ağladığında ya da sağlığını öne sürdüğünde Müslü-
manların vicdanen daha fazla soru sormayacaklarını, üsteleyemeyeceklerini ve an-
lamazdan gelerek konuyu kapatacaklarını çok iyi bilir. O yüzden ne zaman böyle
sıkışıp zor durumda kalsa, hemen bu planlarını devreye sokar. Allah Kuran'da mü-
nafıkların bu gibi yöntemlerle 'gerçekleri çarpıtarak sürekli yalan söylediklerini'
şöyle haber vermiştir:
Şeytanların kimlere inmekte olduklarını size haber vereyim mi? Onlar, 'gerçeği
ters yüz eden,' günaha düşkün olan her yalancıya inerler. Bunlar (şeytanlara)
kulak verirler ve çoğu yalan söylemektedirler. (Şuara Suresi, 221-223)
Münafık çok temkinli davrandığı için, yakalanma ihtimaline karşı, Müslü-
manların aleyhine yaptığı her tavrın ve ahlaksızlığın cevabını seri olarak kafasında
önceden planlar. Bu yöntemle hem kendini sürekli gizleyebileceğine hem de boş
bulunup yalanlarının ortaya çıkmasını engelleyebileceğine inanır.
Oysaki münafık 'şeytani bir zekaya' sahiptir ama, Müslümanlar zekayı kolaylıkla
alt edebilecekleri 'imani bir akla' sahiptirler. Dolayısıyla Müslüman, aklıyla, müna-
fığın zekasıyla adeta 'köşe kapmaca' oynar. Ancak Müslümanların dikkatinin mü-
nafıklara karşı sürekli açık olması elbette ki çok önemlidir. Dahası, Müslüman mü-
nafıkla uğraşırken, şeytanla uğraşmış ve şeytanla mücadele etmiş olur. Münafığı
yendiğinde ise, Allah'ın izniyle şeytanı alt etmiş olur.
MÜNAFIK, YAKALANDIĞINI DÜŞÜNÜRSE
EYLEMLER NE B R SÜRE ARA VEREB L R
Münafık, şeytandan aldığı ilhamlarla oldukça kurnaz hareket edebilen bir var-
lıktır. Müslümanların arasında gizlice ve sinsice faaliyet yürüttüğü için, sürekli
olarak birileri tarafından fark edilme korkusu içinde yaşar. Bu nedenle de sürekli
olarak 'havayı koklar' ve herhangi bir tavrından dolayı kendisinden şüphelenen
olup olmadığını sürekli 'kontrol eder'. Bu yönde çok küçük bir ihtimal bile olabile-
ceğini düşünürse, hemen ona göre tavrını, konuşmalarını, eylemlerini aksi yönde
bir imaj verecek şekilde ayarlar. Anlaşıldığından her şüphe ettiğinde, 'bukalemun
gibi' çok süratli bir şekilde renk değiştirir.
Münafığı bu şüpheye iten en önemli konulardan biri ise, Müslümanların
münafıklar hakkındaki sohbetlerinin, yazılarının, video çalışmalarının artması,
bu konunun yoğun olarak gündemde tutulmasıdır. Bu durumda münafığın aklına
268