Page 275 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 275
ad nan o k t ar (haru n y ahy a)
İşte kendilerini gizlediklerini sanarak şeytani eylemlerini, sinsi oyunlarını daha
da artıran münafıklar, bu gerçekten gafil haldedirler. Allah, ahirette onların 'hiç he-
saba katmadığı şeylerin de açığa çıkacağını' ve bunların 'kötü bir azaba dönüşece-
ğini' bildirmiştir:
Eğer yeryüzünde olanların tümü ve bununla birlikte bir katı daha zalimlerin
olmuş olsaydı, kıyamet günü o kötü azaptan (kurtulmak amacıyla) gerçekten bun-
ları fidye olarak verirlerdi. Oysa, onların hiç hesaba katmadıkları şeyler, Allah'tan
kendileri için açığa çıkmıştır. (Zümer Suresi, 47)
MÜNAFIĞIN EN IZDIRAP DUYDUĞU KONULARDAN B R
MÜNAFIK ALAMETLER N N ANLATILMASINI D NLEMEKT R
Münafığın canını en çok acıtan, ruhunu en çok yakıp kavuran konulardan biri,
'münafıklığın sırlarını anlatan Kuran ayetlerini duymak, münafık karakterinin
deşifre edilmesini dinlemek zorunda kalmak'tır. Çünkü bu onun tüm oyunu boza-
cak, onun gizliliğini ortadan kaldıracak ve sinsice hareket edebilmesini tamamen
engelleyecektir.
Çünkü münafık, münafıklığını ancak 'sinsiliği' ve 'gizliliği' sayesinde istediği
gibi yaşayabilir. Bu imkanlar elinden alındığında, eli kolu bağlanmış hale gelir. Tüm
sinsi yöntemlerinin açıkça deşifre olduğu, çevresindeki herkesin 'münafığın şeytani
sanatını' bildiği bir ortamda, münafık kolay kolay eylem yapamayacaktır. Çünkü
her oynamaya çalıştığı oyun, etrafındaki Müslümanlar tarafından anlaşılacak; ba-
kanlar onun her yaptığının 'münafık tavırları' olduğunu hemen fark edeceklerdir.
İşte o zaman da, münafık kendisine hayat sahası bulamayacak ve eylemlerini dur-
durmak zorunda kalacaktır.
İşte tüm bu gerçeklerin şuurunda olan münafık, Müslümanların, münafıklığın
yanlışlığını anlattıkları hiçbir faaliyet yapmalarını istemez. Ne Kuran'daki münafık
ayetlerini anlatmalarını, ne münafık karakteri üzerine imani sohbetler yapmalarını,
ne bu konularda yazılar yazılmasını, ne de sosyal medyada, televizyon kanallarında,
dergilerde, kitaplarda bu yönde bilgilerin paylaşılmasını ister.
Elinden geldiğince tüm bu çalışmaları durdurup engellemeye çalışır. Kimi
zaman bu yönde faaliyet yapacak kişileri lüzumsuz sözlerle meşgul edip vakitlerini
alarak; kimi zaman uykusuz bırakarak; kimi zaman onları boş işlerle yorup bitkin
hale getirerek; kimi zaman da çalışacakları ortamlarda gürültü yapıp örneğin rad-
yonun ya da televizyonun sesini açarak, yüksek sesle konuşarak dikkatlerini dağıtmayı
ve çalışmalarını engellemeyi hedefler.
273