Page 273 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 273
ad nan o k t ar (haru n y ahy a)
Allah Kuran'da her türlü nimeti vermesine rağmen Kendisi'ne nankörlük edip,
büyüklük taslayan bir münafığın karakterini tarif ederken şu ayetleri bildirmekte-
dir:
Kahrolası, nasıl bir ölçü koydu? Yine kahrolası, nasıl bir ölçü koydu? (Müddessir
Suresi, 19-20)
Allah'ın bu ayetlerde dikkat çektiği gibi, münafığın her hareketinde bir 'ölçü'
vardır. Şeytani zekasıyla ince ince, sürekli planlar kurar. Temiz ve samimi bir dü-
şünce yapısı olmadığı için, en umulmadık zamanlarda dahi yalan, entrika, gizlilik
ve oyun peşindedir. Münafığın tek bir sinsi hareketinin arka planında onlarca ka-
ranlık mantık gizlidir. Hepsini detay detay zihninde oluşturur ve aşama aşama ha-
rekete geçirir. Bu planların Müslümanlar tarafından fark edilmesi ve deşifre edil-
mesi ihtimaline karşı da münafığın A, B ve C planları her daim zihninde hazırdır.
Sahip olduğu o şeytani tiyatroculuk yeteneğiyle de hiç boş bulunmaksızın yeri
geldiğinde, bir sonraki ilgili planı devreye sokar.
Münafığın tüm planlarının tükendiği ve yakalandığını anladığı anda bir kaçış
taktiği olarak uyguladığı bir başka yöntem daha vardır: 'Kontrolünü kaybettiği ve
ne yapacağı belli olmayan kontrolsüz bir çizgiye geldiği' imajını vermek...
Bu imajı verebilmek için, planına önce sudan bir sebeple huzursuzluk çıkararak
başlar. Bu ortamı yüzüyle, sesiyle ve diliyle kızıştırır. Sinir bozukluğundan ve öf-
keden kendini kaybediyor görünümü verir. Bundaki amacı da tamamen 'kontro-
lünü kaybetmeye başlamış ve ne yapacağı belli olmayan' izlenimi vermektir.
Böylece her an kendine ya da müminlere zarar verebileceği yönünde Müslümanlarda
bir 'tedirginlik oluşturmaya' çalışır. Akabinde de, amacı Müslümanların iyi niyeti
ve yatıştırıcı ahlakından istifade edip, normal tavrına dönmesi karşılığında, isteklerini
bir 'pazarlık malzemesi' yapabilmektir. Münafık bu oyunuyla, müthiş bir 'şov yapma
yeteneğine sahip olduğunu' da açıkça sergilemiş olur. Adeta bir tiyatro sahnesin-
deymişçesine mükemmel bir oyun çıkarır. Ve ardından da, sinirlerinin yatışması
için, madde madde bütün isteklerinin yerine getirilmesini şart koşar.
Müslümanlar ise münafığın tüm bu oyununu, aşama aşama A, B, C ve daha
sonraki planlarını da tüm detaylarıyla fark ederler. Ve münafığın istediği huzur-
suzluk ve kargaşa ortamının oluşmasına asla izin vermezler. Her zaman itidalli ve
yatıştırıcı bir üslupla konuşup, olayları İslam'ın menfaatine uygun hale getirecek
şekilde hareket ederler.
271