Page 277 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 277
ad nan o k t ar (haru n y ahy a)
ile ilgili ayet ve açıklamaları, bir televizyon kanalından, radyodan ya da internet
üzerinden bir yayından dinlemek durumunda kalıyorlarsa, bu sefer de hemen ya
televizyonu kapar ya yayının sesini kısar ya da hemen kanal değiştirirler. Ya da
gürültü yaparak, konuşarak bu anlatılanların hem dinlenmesini engellemeye çalışır,
hem de kendileri duymamış olurlar. Allah bir ayette münafıkların bu tavrını şöyle
haber vermiştir:
Ona ayetlerimiz okunduğunda, sanki işitmiyormuş ve kulaklarında bir ağırlık
varmış gibi, büyüklük taslayarak (müstekbirce) sırtını çevirir. Artık sen ona acı
bir azap ile müjde ver. (Lokman Suresi, 7)
Ayette Allah, münafığın 'kendini müstağni görerek' ve 'büyüklük taslayarak'
anlatılanları dinlemediğini söylemiştir. Münafık anlatılanları bilerek ve kasıtlı olarak
dinlememektedir. Kendince bu şekilde Müslümanlara karşı bir 'eylem' yapmakta
ve "Ne yaparsanız yapın, ne anlatırsanız anlatın, ben sizi dinlemiyorum ve anlat-
tıklarınızdan da etkilenmiyorum" mesajı vermeye çalışmaktadır. Bu eylemiyle
münafık, 'münafıklıktan kurtulmak istemediğini' ve 'samimi olmaya niyeti ol-
madığını', 'sinsi hayatını sürdürmekte ne kadar kararlı olduğunu' açıkça berabe-
rindeki Müslümanlara göstermeye çalışmaktadır.
Burada dikkat çekici olan ise münafığın ahmaklığıdır. Münafık, münafık ka-
rakterine dair bilgileri yalnızca kendisinin duymamasının her şeyi halledip çö-
züme kavuşturacağını düşünür. Oysaki, o duymasa da, tüm Müslümanlar, müna-
fığın kirli dünyası hakkındaki her detayı öğrenmekte ve münafığı gördükleri yerde
doğrudan tanıyacakları bir anlayış kazanmaktadırlar. Bir tek o dinlemiyordur, ama
televizyon, radyo, internet gibi kanallardan, tüm dergilerden, kitaplardan ve ma-
kalelerden, tüm dünya münafık karakterini öğrenmektedir. Ancak münafık, ah-
maklığı dolayısıyla tüm dünyanın bilmesini önemli görmez, sadece kendisinin din-
lemiyor olmasının, onun sinsi sistemini korumaya yeteceğini düşünür.
Allah bir Kuran ayetinde münafığın bu 'akılsızca yöntemlerini' ve 'bununla
sonuç alıp başarılı olabilmeyi umduklarını' şöyle bildirmiştir:
İnkar edenler dediler ki: "Bu Kur'an'ı dinlemeyin ve onda (okunurken) yaygaralar
koparın. Belki üstün gelirsiniz." Artık gerçekten o inkar edenlere şiddetli bir
azap tattıracağız ve yaptıklarının en kötüsüyle cezalandıracağız. (Fussilet Suresi,
26-27)
"Bu Kuran'ı dinlemeyin ve onda (okunurken) yaygaralar koparın" sözleri,
şeytanın tüm inkarcılara ve münafıklara, imana yaklaşmamaları için fısıldadığı,
şeytani bir 'direnme yöntemi'dir. İşte münafık da, şeytandan öğrendiği bu yöntemi
275