Page 281 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 281
ad nan o k t ar (haru n y ahy a)
ADNAN OKTAR: "Münafık, Müslüman-
ların yanına sokulmuş, insan şeklinde
bir şeytandır. Alametlerinden anlaşılır.
Ve münafık bu alametlerden kurtula-
mıyor. Mesela normalde bir insan bu
alametler olduğunda, 'münafık' olaca-
ğını bilir. Bilir ve vazgeçer ama münafık
vazgeçmiyor. Yine yalan söyler, yine
oyunlarını yapar, yine ağlayarak konu-
şur, yine çirkeflik yapar, yine gizli bağ-
lantılar kurar, yine Müslümanların aley-
hine davranır, yine her sözü yalan olur,
yine tamahkar olur, her türlü adiliği yine
yapar. Münafığın özelliğidir bu. Onun
için ayette "Kalpleri parçalanmadıkça
vazgeçmezler" diyor Allah. “Kalpleri parçalanmasa ebedi olarak vazgeç-
vazgeçmezler" diyor Allah “Kalple
mezler” diyor. Çok azgın mahluklar." (A9 TV, 23 Ocak 2016)
ADNAN OKTAR: "Normalde Müslümanlar münafığa, "Münafığın bu vasıf-
ları sende var" demeden, onun bunu görüp bundan vazgeçmesi gerekir
değil mi? Çünkü o zaman alenen münafık olmuş oluyor. Kaşı şöyle, gözü
şöyle diye tarif ediyorsun münafığı, ama adam vazgeçemiyor. O zaman
metafizik bu işte, o zaman demek ki münafık. Çünkü onun çıkarına uygun
olan, o delilleri vermemesidir. Münafık alametini vermemesi gerekir. Çünkü
o zaman yakalanacak ve yakalanmaması için vermemesi gerekir. Ama
kurtulamaz, illa ki yapar. İşte yapacak olduğu için de söylüyorum, görürseniz
bilin ki münafık. İnternetteki paylaşımlarına bakın, oradan da anlarsınız. Ya-
zılarına bakın, oradan da anlarsınız. Sohbet ettiğinizde, oradan da anlarsınız.
Her şeyle anlarsınız. Anlaşılır Allah'ın dilemesiyle. Net olmamakla beraber,
kalbi olarak geniş çapta anlaşılır." (A9 TV, 23 Ocak 2016)
279