Page 48 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 48
M ÜNAFI ĞIN D ERİN K ARANLI ĞI
O dönemde İsrailoğulları, terk ettikleri topraklarda hep zulüm ve işkence
altında yaşadıkları halde, yine de eski eziyet dolu hayatlarına özlem duyuyorlardı.
Bu nedenle Hz. Musa (as)'a, "Biz orada bıraktığımız medeniyeti, kalite anlayışını,
oradaki yemek kültürünü; kısacası oradaki hayatı istiyoruz. Biz burada çölde
bunları bulamıyoruz. Eski hayatımızı özledik. Köle olsak da, aşağılansak da,
biz o kültüre, Firavun'ın orada sunduğu hayata geri dönmek istiyoruz" dediler.
İsrailoğulları'nın akılları, Firavun gibi zalim bir insanın zulüm ve işkencelerinden
kurtulduklarına sevinecekleri yerde, onun sunduğu hayat tarzında kalmıştır. "Fi-
ravun'un kalite ve zenginlik anlayışı, Mısır kültürünün ihtişamı çok daha iyiydi,
şimdi ise biz çölde kalıyoruz." diyerek hallerinden şikayet etmiş ve Firavun'un ya-
nına geri dönmek istediklerini dile getirmişlerdir. Oysa ki eğer samimi iman etmiş
insanlar olsalardı, her nerede ve hangi şartlar altında olursa olsun, amaçları Allah
için yaşamak olurdu. Allah'ın kendilerine verdiği her türlü nimete şükrederek ya-
şarlardı. Ama samimi iman etmedikleri için, Firavun'un zalim sistemi altında eziyet
görme pahasına bile olsa, akılları Firavun'un yanındaki sükseli hayatta ve istifade
etmeyi umdukları imkanlarda kalmıştır.
İşte Allah Hz. Musa (as) kavmindeki bu örneklerle bize her devirde, 'münafık
karakterli insanların küfre hayranlık duyduklarını' haber vermiştir. İman edenlerle
birlikte olup Allah'ın kendilerine lütfettiği nimetlere sevinmek yerine, küfürdeki
insanlar gibi yaşamak, onların önem verdiği eşyalardan edinmek, onlar gibi konuş-
mak, onlar gibi yiyip içmek istediklerini; onların sükse yaptıkları şeylerle sükse ya-
pabilmeyi arzuladıklarını bildirmiştir. Elbette ki modernliğin, medeniyetin ve ihti-
şamın olduğu bir ortam, her insanın zevk alabileceği güzelliklerdir. Ancak Hz.
Musa (as)'ın kavmi, sırf bu imkanlar için, hak dini terk edip Peygamber (as)'ın
yanından ayrılmayı tercih etmiş ve Firavun'un en dayanılmaz işkenceleri altında
yaşamayı daha çekici bulmuşlardır. Allah Kuran'da Musa Kavmi'nin bu tavrını
bize şöyle anlatmıştır:
(Yine) Hatırlayın; Musa kavmi için su aramıştı, o zaman Biz ona: "Asanı
taşa vur" demiştik de ondan on iki pınar fışkırmıştı, böylece herkes içeceği
yeri bilmişti. Allah'ın verdiği rızıktan yiyin, için ve yeryüzünde bozgunculuk
(fesad) yaparak karışıklık çıkarmayın.
Siz (ise şöyle) demiştiniz: "Ey Musa, biz bir çeşit yemeğe katlanmayacağız,
Rabbine yalvar da, bize yerin bitirdiklerinden bakla, acur, sarımsak, mer-
cimek ve soğan çıkarsın." (O zaman Musa:) "Hayırlı olanı, şu değersiz şeyle
mi değiştirmek istiyorsunuz? (Öyleyse) Mısır'a inin, çünkü (orada) kendiniz
için istediğiniz vardır" demişti. Onların üzerine horluk ve yoksulluk (dam-
46