Page 51 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 51

ad nan o k t ar (haru n  y ahy a)






                     Yeniden imansız insanlarla yaşayacak olsalar, yine mutsuz olacaklarını, yine
                 aşağılanacaklarını, hiç değer görmeyeceklerini, çıkar için kullanılacaklarını bildikleri
                 halde, yine de o aşağılanmaya geri dönmeyi daha güzel görürler. Sürekli 'o ortam-

                 larda o insanlarla birlikte olsalar, hayatları nasıl olurdu?', bunun hayallerini
                 kurar, planlarını yaparlar. "Tamam, belki burada Müslümanlar birbirlerini ko-

                 ruyup kolluyor, birbirlerine yardım ediyorlar ama küfürle birlikte olsaydım,
                 beni daha çok korur, daha çok severlerdi, bana çok saygılı, çok güzel davranır-
                 lardı" gibi gerçek dışı düşüncelerle kendilerini aldatırlar.

                     Oysa ki bu çok büyük bir yanılgıdır; ve bu gerçeği aslında kendileri de çok iyi
                 bilmektedirler. Çünkü iman etmeyen insanların tüm yaşamları, insanlarla olan

                 tüm ilişkileri çıkar ve menfaat üzerine kuruludur. Dolayısıyla imanın olmadığı
                 bir ortamda hiçbir insan, ciddi bir menfaat sağlanmadığı sürece, asla durduk yere
                 bir başkasına bir güzellik sunmaz. Eğer Allah korkusu ve imanı olmayan bir insan,

                 sebepsiz yere bir başkasına yaklaşıyorsa, kafasında mutlaka 'ince bir menfaat planı'
                 vardır. Ya bu kişiden maddi olarak çıkar sağlamayı umuyordur ya da bu kişiyi
                 fiziksel anlamda kullanabilmeyi planlıyordur. Ya bu kişinin çevresinde ulaşmayı

                 umduğu birileri vardır ya da ailesinden elde etmeyi umduğu menfaatler söz konu-
                 sudur. Bu konuda aksi bir ihtimal asla mümkün değildir. Zaten bu insan, o kişiye
                 karşılıksız, tertemiz, safiyane ve iyi niyetli düşüncelerle yaklaşıyor olsa, onun gibi

                 karşısına çıkan her insana yardım elini uzatan bir ahlak göstermesi gerekir. Sokakta
                 gördüğü bir dilenciyi de alıp en iyi şartlarda yaşatır, kimsesiz bir çocuğa da elinde

                 avucunda olan maddi manevi her imkanı sunar. Ama açıktır ki böyle bir durum
                 yoktur ortada. Bu da bu kişinin, sadece çıkar için yaklaştığının ispatıdır.
                     Tüm bunlar bir insanın küfrün gerçek yüzünü anlaması için yeterli örneklerdir.

                 Ama münafık, küfre olan hayranlığından ve yeniden o hayatı yaşamaya duyduğu
                 özlemden dolayı bu gerçekleri anlamazdan gelir. Bunun karşılığında da, hayatı sev-

                 gisizlik, mutsuzluk ve huzursuzluk içinde, aşağılanmakla geçer.


                     MÜNAFIK, MÜSLÜMANLAR ARASINDAYKEN G ZL CE


                     KEND  YANDAŞLARIYLA HABERLEŞ R
                     Münafığın iman etmediği halde Müslümanlar arasında kalmasının bir sebebi

                 de, 'aldığı bilgileri küfürdeki dostlarına aktararak onlara iman edenler aleyhinde
                 destek sağlamak istemesi'dir. Küçük büyük, önemli önemsiz elde ettiği her türlü

                 bilgiyi bağlantıda olduğu diğer münafıklara ve inkarcılara aktardığında, onlar ara-
                 sında bir itibar ve prestij kazanacağına inanır. Onlara, 'istihbarat sağlayan, kilit






                                                                                                             49
   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55   56