Page 52 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 52
M ÜNAFI ĞIN D ERİN K ARANLI ĞI
noktada bulunan, önemli bir şahıs' izlenimini verdiğinde, 'küfrün kendisine hay-
ranlık duyacağını' ve karşılığında da 'ona kayda değer menfaatler sağlayacaklarını
düşünür. Bu amaçla Müslümanlar arasında elinden geldiğince önemli bilgilere ulaş-
maya ve bunları onlar aleyhinde kullanmaya çalışır.
Ancak Müslümanlar Allah korkusu olan, dürüst, vicdanlı ve tertemiz bir
hayat yaşayan insanlar oldukları için münafıkların bu tür aleyhte bilgi arayışları
her zaman hüsranla sonuçlanır. İman edenler hayatları boyunca insanların iyiliği
ve kurtuluşu için çabalayan, her türlü kötülükten sakınan, karıncayı bile incitmekten
çekinen, yaşadıkları her topluma hayır ve bereket getiren kimselerdir. İnançları, fi-
kirleri, faaliyetleri ve yaşantıları alabildiğine şeffaftır. Dolayısıyla bu durumda mü-
nafığın tek yapabildiği bire bin katarak, Müslümanlar hakkında iftiraya dayalı hayali
senaryolar oluşturmak ve küfürdeki dostlarına yalan haberler aktarmak olur.
Allah bir Kuran ayetinde, Müslümanlar arasında bulunan münafıkların 'küfre
haber taşıdıklarını' şöyle bildirmiştir:
Sizinle birlikte çıksalardı, size 'kötülük ve zarardan' başka bir şey ilave etmez
ve aranıza mutlaka fitne sokmak üzere içinizde çaba yürütürlerdi. İçinizde
onlara haber taşıyanlar vardır. Allah, zulmedenleri bilir. (Tevbe Suresi, 47)
Bir başka Kuran ayetinde ise Allah, "… Gerçekten şeytanlar, sizinle mücadele
etmeleri için kendi dostlarına gizli çağrılarda bulunurlar…" (Enam Suresi, 121)
sözleriyle, münafıkların küfre haber taşımalarının tek sebebinin çıkar elde etmek ol-
madığını anlatmıştır. Ayette 'sizinle mücadele etmeleri için' ifadesiyle vurgulandığı
gibi, münafıkların Müslümanların yanında bulunma amaçları, şeytanın Allah'a ve
dine karşı yürüttüğü mücadelede şeytanın ordusu olan 'inkarcılara arka çıkmak,
onlara destek vererek güç kazandırmak istemeleri'dir. Nitekim münafıkların en
büyük hedeflerinden biri, Müslümanların yürüttüğü hayırlı faaliyetleri durdurarak
İslam ahlakının yeryüzüne yayılmasını engellemektir. Bunu gerçekleştirebilecek gücün
ise inkarcılar ve kendileri gibi münafıklık yapan yandaşları olduğunu düşünürler. Bu
nedenle Müslümanlar arasında kasıtlı olarak vakit geçirir ve o süre boyunca inkarcılarla
ve münafık dostlarıyla iletişim halinde olurlar.
Allah "… Gerçekten şeytanlar, sizinle mücadele etmeleri için kendi dostlarına
gizli çağrılarda bulunurlar…" (Enam Suresi, 121) ayetiyle, münafıkların bu al-
çaklığına bir kez daha dikkat çekmiş ve 'bu ikiyüzlü insanların inkar edenlerle ve
kendileri gibi olan diğer münafıklarla gizlice haberleştiklerini' haber vermiştir.
İşte samimi iman etmeyen ve Müslümanlara karşı kalplerinde kin ve öfke bes-
leyen münafıkların, ısrarla Müslümanların yanında kalmaya çalışmalarının en
50