Page 132 - Risale-i Nur - Muhakemat
P. 132
134 MUHÂKEMAT
Tenvir: Kâinattaki teşabüh-ü âsâr ve etrafı birbiriyle
muanaka ve el ele tutmuş birbirine arz-ı intizam ve birbirinin sualine
karşı cevab-ı savab ve birbirinin nida-yı ihtiyacına lebbeyk cevabı
vermek ve bir Nokta-i Vâhideye temaşa etmek ve bir Mihver-i
Nizam üzerinde deveran etmek cihetiyle Sâni'in Tevhidine telvih,
belki Hâkim-i Ezel'in Vahdaniyetine tasrih ediyor. Evet, bir
makinenin sânii ve muhterii bir olur.
دحاو هنَا ٰلٰع هلدت ةيۤا هَل ء َشَ ِلُك و ف َ
ِ
ٍ
َ ُ َّ
ّ
َ
ُ َ َ ُ
ْ
Kitab-ı Âlemin evrakıdır Eb'ad-ı Nâmahdud
Sutur-u Kâinat-ı Dehrdir A'sar-ı Nâma'dud
Basılmış Destgâh-ı Levh-i Mahfuz-u Hakikatta
Mücessem Lafz-ı Manidardır Âlemde her mevcud.
Hoca Tahsin'in nâma'dud ve nâmahduddan muradı nisbîdir.
hakikî lâ-yetenahîlik değildir.
İşaret: Sâni'-i Zülcelal ne kadar Evsaf-ı Kemaliye varsa,
onlarla muttasıftır. Zira mukarrerdir ki: Masnu'da olan Feyz-i
Kemal, Sâni'in Kemalinden iktibas edilmiş bir zıll-i zalilidir. Demek
Kâinatta ne kadar Hüsün ve Cemal ve Kemal varsa, umumundan
lâyuhadd derecede yüksek tabakada Evsaf-ı Cemaliye ve Kemaliye
ile Sâni' muttasıftır. Evet İhsan Servetin, İcad Vücudun, Îcab
Vücubun, Tahsin Hüsnün fer'idir ve delilidir. Hem de Sâni'-i
Zülcelal, cemi' nekaisten münezzehtir. Maddiyatın mahiyatının
istidadsızlığından neş'et eden nekaisten müberradır. Kâinatın
mahiyat-ı mümkinesinden neş'et eden evsaf ve levazımatından
mukaddestir.
هُلَلج َّلج ءشَ َ ِ ِ سيَل
هلثمَك
ْ
َ ْ
َ
ُ
َ ْ