Page 226 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 226

228                                                                            YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN

                 Hazırûn Dersimizin yüksekliğine işaret ederek, İslâmiyetin ardı
          ve arkası kesilmeyen hücumlara maruz kaldığı bir zamanda, bu Nurlu
          Eserlere  kavuştuğumuzdan  dolayı,  binler  teşekkür  ettik.  Bilhassa
          doktora  verilen  son  cevab  Haşiyesinin  letafeti  yüzümüzde  âsârını
          göstermişti.

                 Bir  taraftan  hınzır  etinin  hurmeti  esbabı  illeti,  gayet  güzel  bir
          surette  izah  edilmiş,  diğer  taraftan  da  âlî  Müfekkirenizden  parlayan
          Nurlarla,  hem  de  pek  yakında  dünyanın  ufuklarında  İslâmiyetin
          güneşinin  parlayacağına  işaret  buyuruyorsunuz.  Cenab-ı  Hak  Sizden
          hadsiz hesabsız razı olsun.

                 Sevgili Üstadım, âciz Talebeniz bu aczi ile manevî Himmetinize
          iltica  ediyorum.  Ve  öyle  ümid  ediyorum  ki,  Hallak-ı  Kerim'im  beni
          ihtiyarım  olmayarak   istihdam   ettiği   bu vâdide,  Duanız  Himmeti ile
                   ِ

            ا
                ء آش  نا bir İdrak ve bir Kabiliyet ihsan buyuracaktır.
          للّٰ
              َ ه
                  ْ َ
          ُ
                                                                                                    Hakir Talebeniz
                                                                                                    Ahmed Husrev
                                          * * *

                 (Said'in bir fıkrasıdır)

                                                    ِ
                                         ِ
                                                 ِ
                                                        ِ ِ
                                   ِ
                                                             ِ
                                ِ
                              د   ه ِ ۪    محب    ح   ُ    بيُ َّلاا    ء        َ شَ نم     ناو   هم   ساب
                                                   ْ َ
                                                ْ
                                     َ ُ
                             ْ َ
                                             ْ
                                                           ْ
                                    ِّ
                              هتاَكرب و   ِ   للّٰا  ةم   حر و م   ُكيَل   ع    مَلا   سلَا
                                        ُ َ
                                     ه َ
                                                          َّ ُ َ ْ ْ
                            ُ ُ َ َ
                                           ْ َ َ

                Aziz, Sıddık, Fedakâr ve Vefadar Kardeşim Kürd Bekir Bey!

                 Maatteessüf bilmecburiye nâhoş ve malayani sayılacak bir bahis
          söyleyeceğim. Fakat bu bahsim, hakikî hamiyetperver Türkçülere karşı
          değil, belki firengîlik hesabına sahtekâr bir surette Türkçülüğü kendine
          perde eden mütecavizlere karşı söylüyorum. Şöyle ki:

                 Mülhid  münafıkların  en  son  ve  alçakça  ve  vicdansızca
          aleyhimizde istimal ettikleri bir silâhı şudur ki, diyorlar: "Said Kürddür,
          bir Kürdün arkasında bu kadar koşmak hamiyet-i milliyeye yakışmaz."
          Ben  bu  münafıkların  vicdansızca  desiselerine  karşı  değil,  belki
          safdillerin temiz Kalbleri bunların sözleriyle bulanmamak için diyorum
          ki:
   221   222   223   224   225   226   227   228   229   230   231