Page 225 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 225

BARLA  LÂHİKASI                                                                                                 227

                  (Aydın'lı İsmail'in fıkrasıdır)

                  Sizin  tatlı  Sözlerinizi  yazmaya  başladım  ve  yazmaya
           doyamıyorum.  Ve  Sizin  tatlı  Sözlerinizi  yazmağa  başladığım  anda,
           Ruhumda  bir  ferahlık  hissediyorum.  Aynı  zamanda  Sizi  hiçbir  türlü
           unutamıyorum. Ve daima Sizin Mektubunuzu yazmak istiyorum.
                                                                       Talebeniz
                                                                                                                İsmail
                                           * * *

                  (Aydın'da Doktor Şevket'in fıkrasıdır)

                  Üstad-ı A'zamım Efendim!

                  Nuranî ve çok kıymetdar Eserlerinizi okuduk. Nurlu ve Feyizli
           Eserlerinizin  tesiriyle  parlayan  kasvetli  Kalblerimizle,  siz  Üstadımıza
           ebediyen minnetdar ve medyun-u şükran bulunduğumuz gibi; Risaleleri
           bizlere  okutturmağa  ve  yazdırmağa  sebeb  olan  Hâfız  Zühdü  Efendi
           Kardeşimizi  de,  daima  Hayırla  yâd  etmekten  kendimizi  alamıyoruz.
           Kendilerine  fiat  takdir  edilemeyecek  derecede  kıymete  mâlik  bulunan
           muhterem  Risalelerinizi  yazıp  ikmal  etmemize,  Cenab-ı  Hakk'ın  bizi
           muvaffak  kılması  için  Üstad-ı  Ekremimizin  Dua  ve  Himmetlerine
           muhtaç bulunuyoruz.
                                                                                                          Talebeniz
                                                                  Doktor Şevket
                                           * * *

                  (Ahmed Husrev'in fıkrasıdır)

                  Sevgili, Müşfik Üstadım Efendim Hazretleri!

                  Arz-ı  hürmet  ve  iştiyakla  el  ve  ayaklarınızdan  öperim.  Hulusi
           Bey'in  suallerine  verilen  cevablara  aid  cihandeğer  kıymetli,  nurlu,
           feyizli Sözlerinizi iki gün evvel aldım. Suallerin cevabları o kadar latif
           idi ki, ne okumağa doyabildim ve ne de idrakim kadar olsun hakkıyla
           kavrayabildim.

                  Muhyiddin-i  Arabî  Hazretlerinin  Makbulînden  olduğu  halde,
           hatasının ve her kitabında mühdî olamamasının esbabı, o kadar amîk bir
           şekilde ve o derece ince bir tarzda izah buyuruluyor ki, bu âlî Dersinizi
           sair Kardeşlerimle beraber okudum. Dedim: "Aziz Kardeşlerim, bu âlî
           Dersten  istifade  ediyor,  mühim  bir  şey  anlıyorum,  fakat  zübde
           edemiyorum,   zihnimde    toparlayamıyorum,   siz   ne   Dersiniz?"
   220   221   222   223   224   225   226   227   228   229   230