Page 224 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 224
226 YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN
Bu anda Kalb gözüm, bu hüzne iştirak ederek, Dicle ve Fırat ve
Nil-i Mübarek gibi Âlem-i Gayb vâdilerinde sular akıtarak ağlıyor.
Ah, Sevgili Üstadım! Ehl-i gaflet gülerken, ehl-i ilhad nefsî
müştehiyatları arkasında koşarken, biz ne acı hayatlarla karşılaşıyoruz.
Ah, Sevgili Üstadım! Cenab-ı Hak bize Saadet vermeyecek mi? Acaba
bu gün daha çok uzayacak mı? İhtiyarsız kendime sorduğum bu suallere
yine kendim cevab verirken, teenni ve sabır tavsiye ediyorum. Ve Sırr-ı
ِ
ي ن ا َطعَا ا َّ ٓنا tebşiratıyla müteselli oluyorum.
ْ ْ َ
Ey Kıymetdar Üstadım! Sizin hüznünüze, huzurunuzda olduğum
halde iştirakimi istiyordum. Öyle hissediyorum ki, Ruhen hiç de uzak
değilim. Bazan kendimi unutuyorum. Güya kanatsız tayeran ediyor,
koca çınar ağacının arasından girerek Meclisinize dâhil oluyorum.
Sevgili Üstadım! Hâlıkımdan ebediyen razı olmuşum. O da
Sizden ebediyen razı olsun. Maalesef ziyaretinizle müşerref
olamıyorum. Buna bedel Bekir Bey'le takdim ettiğim ve arzu edilen
şekilde yazamadığım İ'caz-ı Kur´ân'ın Sahifelerini açtıkça hakir
Talebenizin her Sahifeye mukabil Ellerinizden öpmekte olduğumu
kabul buyurmanızı istirhamla, Sıhhat ve Selâmet ve Muvaffakıyetiniz
için Dua ederek, el ve ayaklarınızdan öperim, Efendim Hazretleri.
ِ
ِ
قِابْلا وه قِابْلَا
َ ُ
َ
َ
Talebeniz
Ahmed Husrev
* * *
(Sabri Efendi'nin fıkrasıdır)
Dün Eğirdir'e gittim. Hulusi Bey'in ihlaslı ve sadakatlı
Mektubunu getirdim. Nuranî Kalb ve Ruhtan cûş eden şu Mektubun
muhteviyat ve münderecatını bu fakir de tekrar ederim. Kendi hesabıma
takdim ediyorum. O muhterem Kardeşime bedel fakire, madem ki
Üstad-ı Muhteremim Sâni-i Hulusi ismini vermiş. O hâlis imza
sahibinin halfinde bu fakir de görünse, ifadatına iştirak etse, irsiyet-i
maneviyesi daha iyi, sabit ve zahir olur, emel-i âcizanesini esas gaye ve
maksad bildim Efendim.
Âciz Talebeniz
S a b r i