Page 251 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 251

BARLA  LÂHİKASI                                                                                                 253

           onların hediyelerinin adem-i kabulüne medar olmak için okudum. Aynı
           günde  o  zâtın  hanesine  gittim.  Az  bir  yemek  getirdi,  arkadaşlarımın
           hatırları  için  bir  parça  yedim.  Hiç  hatırıma  gelmedi  ki,  o  günde  o
           Hakikatlı  Mektubu  o  yemek  sahibine  okudum,  şimdi  muhalefet
           ediyorum.  Yemekten  sonra  hatırıma  geldi.  Fakat  hediye  kabul
           edemiyorum, belki yemek yenilir tahmin ettim. Fakat

             و

           ن
                 عفي
               ُل َ ْ َ    م  ا     َلا    نو   ُلوق َ ُ    ي   altına  girdiğimden  öyle  bir  şiddetli tokat  yedim
           َ
                        َ َ
           ki,  bu dört  senede  böyle hastalık görmemiştim.  Fakat  Cenab-ı Hakk'a
           şükrettim ki, bir-iki senedir bazı emareler ve hâdiseler ile zannettiğim
           bir Hakikat, bu tokat ile gayet kat'iyyetle göründü.

                  Şeyh  Mustafa'ya  benim  tarafımdan  geçmiş  olsun  de  ve  şu
           hikâyeyi ona söyle:

                  Eskide  iki  ciddî  Âhiret  Kardeşleri  var  imiş.  Biri  hasta  düşer,
           ötekisi ziyaretine gitti. Dua eder, hasta iyi olmaz. Öyle ise sen kalk, ben
           yatacağım demiş. Hasta kalkmış, onun yerine hasta olarak yatmış. Her
           ne  ise...  Demek  Şeyh  Mustafa  ile  Kardeşliğimiz  ciddîleşmiş  ki,  ben
           hastalığına Dua ettim, kabul olmadı. Fakat birkaç gün devamı mukadder
           olan hastalığının bir parçası bana verildi.  للّٰا  ءا   ٓش  ْ َ  ِ   ا  ن  ona bir parça hıffet
                                                       َ ه
                                                   ُ
           gelmiştir.

                  Sözler hakkında hüsn-ü şehadetiniz, bana büyük bir teselli verdi.
           Vazifemin bitmediğine dair bürhanlarınız gayet kuvvetlidirler, lâkin ben
           gayet  kuvvetsizim.  Fakat  Cenab-ı  Hakk'a  tevekkül  edip,  o  bürhanlara
           serfüru' ediyorum.

                  Cemaata  Sözler'i  okumak  zamanında,  sendeki  Hissiyat-ı  Âliye
           ve fazla inkişaf ve fedakârane Hamiyet-i Diniye galeyanının Sırrı şudur
           ki:
                  Velayet-i Kübra olan Veraset-i Nübüvvetteki Makam-ı Tebliğin
           Envârı altına girdiğin içindir. O vakit sen, Dellâl-ı Kur´ân Said'in Vekili
           belki manen aynı hükmüne geçtiğin içindir.

                  Gurbet  Mektubuyla  kamer  ve  zemin  ve  seyyarata  dair
           Mektubuma cevab verilmemesinin sebebi şu olmak gerektir ki: Gurbet
           Mektubu,  bütün  dünyayı  unutmak  hissi  ile  yazılmıştır.  Sen  dünyayı
           unutmak değil, belki vazife itibariyle en sathî maddiyatla zihnin meşbu'
           olduğu   bir   zamanda,  herhalde  o  gurbetteki  zevki  bulamadın.  Ve  o
   246   247   248   249   250   251   252   253   254   255   256