Page 304 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 304

306                                                                           YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN

                 İktisad  hakkındaki  Risale  hem  insanî,  hem  içtimaî,  hem  dinî,
          hem  dünyevî  çok  güzel  ahlâkî,  çok  hoş  imanî,  çok  değerli  nuranî  bir
          Nasihatnamedir.  Buradaki  Kardeşlerimizden  bazılarının,  Âsâr-ı  Nur
          hakkındaki  ihtiyarsız  şu  sözleri,  ne  kadar  yerindedir.  Diyorlar  ki:  Bu
          mübarek  Eserlerden  biri  okununca,  içimizden  "Bundan  daha  yüksek
          Eser olamaz" dediğimiz halde, ikincisini dinlediğimiz zaman bakıyoruz
          ki, bu evvelkinden daha Ulvî ve Nurludur.

                 Ben de diyorum ki: Ey İhvan! Risale-i Nur'un bütün Cüzlerinde
          öyle bir kuvvet var ki, yalnız birini dinlemeye, okumaya veya yazmaya
          muvaffak  olan  kimse,  Allah  Tevfik  verirse,  İmanını  kurtaracak
          Hakikatları onda bulur. Çünki her cüz'ün diğerleri ile manen irtibatları
          vardır.  Okuyana  ve  dinleyenlere  sırran  diyorlar  ki:  Bu  okuduğun
          Kitabda bizdeki Hakikatların da uçları, kokuları, işaretleri var. Dikkat
          edersen  görürsün,  çalışırsan  anlarsın,  cüz'-i  ihtiyarını  bu  Emre  sevk
          edersen Allah da muvaffakıyet verir. Bulur ve bilebilirsin.

                 İhlasa  dair  Yirminci,  Yirmibirinci  Lem'alar:  Yirminci  Lem'a
          muhtelif  meslek  ve  meşrebde  Mü'minler  arasındaki  rekabetkârane
          ihtilafların  esbabını  öyle  bir  teşrihtir  ki,  tavsif  edebilmek  için  bu
          mübarek  Eseri aynen nakil eylemekten başka çare yoktur. Allah cümle-
                                           ِ
          mizi muhlis kullarından eylesin.  ٓا...

                                           م
                                         ي


                                         َ
                 En  az  onbeş  günde  bir  defa  okunması  emir  buyurulan
          Yirmibirinci Lem'a, Evrad edinilecek kadar ehemmiyetlidir. Malûmdur
          ki,  kale  içinden  feth  olunur.  Bugünkü muvaffakıyete sebeb olan İhlas
          kalkarsa,  للّٰا ذ ا   عم o zaman çok vahim neticeler tevellüd eder. En büyük
                         َ َ َ
                    ه
          düşmanımız  nefsimizdir.  Onu  susturmak  için  zannedersem  şu  ihtar
          kâfidir: "Ey nefs-i nâdân! Beni kandıramazsın. Madem ki, Peygamber-i
          Azîm-ül Kadr bir Nebiyyullah olan Hazret-i Yusuf Aleyhisselâm
                              ِ ِ
                                     ِ
                                                          ۪
                       ِ      ام     ر   ح   م   ۪ بر    َّلاا ء   وسلاب    ة      رام  َ    َلا    سفنلا  َّ  ِ      نا      سٰف َ ْ   ء   ن  ى   ِربُا    ٓ امو
                                                ْ َّ
                  ِّ       َ َ َ َ  ٓ ُّ  َ َّ ٌ  َ           ُ  ِّ  َ  َ َ
          demiştir.  Aldatamazsın.  Senden  ve  senin  samimî  yoldaşların  cinnî  ve
          insî şeytan, ehl-i bid'a ve ülema-is sû' şerlerinden Allah'a sığınırım."

                 Eski  Said  Lisanıyla  Kaleme  alınmış  olan  Yirmiikinci  Lem'a:
          Zaleme  güruhunun  hücumlarına  pek  mükemmel  müdafaa ve elyak ve
                            ۪ ِ
                         ي

                                                ا     و   ه   و
          a'lâ bir cevabdır.  مح  َّ    ح   م   لا   ر ا    رَا   َ ُ َ ْ َ ُ  ًظ ِ   فا   ح   يْخ للّٰ  َ ه      ف ا
                                                      َ
                         َ
                                                 َ
                                                    ٌ ْ ُ
   299   300   301   302   303   304   305   306   307   308   309