Page 305 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 305

BARLA  LÂHİKASI                                                                                                 307

                  Otuzbirinci Mektub'un Yirmibeşinci Lem'ası: Maddî ve manevî
           bütün  hastalıklara  mükemmel  devadır.  Altıncı  devanın  iki  defa
           yazılmasına  merak  ettim,  hatırıma  geldi.  Birden  yirmibeşe  kadar
           devaları  topladım,  325  oldu.  Tekrar  eden  altı  numaralı  devayı  da
           zammedince 331 çıktı. Söylenişte ve yazılışta ekseriyetle hazfedilen bu
           rakamlardaki  kaldırılmış  bin  sayısını  nazar-ı  dikkate  alırsak  1325  ve
           1331'de  İslâm  Âleminin  başına  gelmiş  olan  musibetlere,  bu  Lem'ada
           mahfî işaret bulunduğuna hükmeyledim. Basiretli ve nurlu arkadaşların,
           daha  mahfî  Hakaik  çıkardıklarını  ümid  ediyorum.  Eski  Talebenizden
           Hâfız  Hüseyin  Efendi'ye  bu  Lem'ayı  babasının  vefatından  birkaç  gün
           sonra, Arefe günü Hâfız Ömer Efendi ile evine gitmek suretiyle okumak
           nasib  oldu.  Maddî  ve  manevî  hastalıklarına  ilâç  veren  hekim-i  hâzık
           aziz Üstada çok Dua etti. Bu Mübarek Eserin, bu zât üzerindeki tesirini
           şöyle telhis edebiliriz. Ehibba ve arkadaşlarından hastalığını soranlara,
           "Çok  mükemmel  bir  ilâç  buldum.  Doktorlara  ilâç  parası vermekten
            ِ
            ه    د     للّٰ    محْلَا  kurtuldum.  Günden  güne  iyi  oluyorum."  diyormuş.  17
                ْ َ ُ
           Zilhicce 1353
                                                               Uhrevî Kardeşiniz
                                                                ve âciz Talebeniz
                                                                                                      H u l u s i
                                           * * *

                  (Risale-i  Nur  Şakirdlerinden  Kuleön'lü  Hacı  Osman'ın  bir
           fıkrasıdır)

                  Muhterem Üstadım!

                  Risale-i  Nur'u  birkaç  seneden  beri  dinleyip,  binde  bir  almış
           olduğum manevî yaralarıma bir ilâç vazifesi görüyordu. Fakat hastalara
           aid Yirmibeşinci Lem'a ve ihtiyarlara aid Yirmialtıncı Lem'ayı Mustafa
           ve arkadaşlarımla beraber okuyup kemal-i şevk ile dinledim. Bakıyorum
           ki  vücudumdaki  yaralara  güzel  tesir  ediyor,  arkadaşlarıma  dedim:
           Madem Risale-i Nur'un tesiri bu kadar kuvvetlidir, ben yazmaya karar
           verdim;  fakat  hiç  okuyup  yazmam  yok  ki,  böyle  kıymetdar  Risale-i
           Nur'a  yardım edeyim. Madem Kalemim yok, beni hizmetçi ve postacı
           olarak tayin ediniz, diye müteessirane söyledim.

                  O  gece  rü'yamda,  kendimi  ölmüş  ve  yıkanmış  olarak  kabre
           bıraktılar.  Haşir  zamanı  gelip kabirden kefen ile başım açık, ayaklarım
   300   301   302   303   304   305   306   307   308   309   310