Page 371 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 371
BARLA LÂHİKASI 373
Hakkı Efendi de onların içinde idi. Birkaç gün öyle devam etti. Sonra
birden hiç sebeb hissetmeden yine Hakkı, Hulusi'ye arkadaş oldu.
İsmiyle, resmiyle Has Dairesine girdi. Hakkı'nın "Beni Duadan
unutmasın" diye, Mektubunuzdaki fıkranın yazıldığı aynı zamanda,
hususî Duayı kazanmış hesabıyla tahmin ettik.
Hattâ bugünlerde bunun gibi İnayetin çok Lem'aları var. Emin,
bunları havadis-i yevmiye diye bir fıkra yazacak, belki size de
gönderecek. (Risalet-ün Nur'un küçük Talebeleri ve istikbalde çalışkan,
kıymetdar Şakirdleri olanlar, şimdi de Talebeler Dairesinde olarak
hissedardırlar.)
İstanbul'da Mehmed Feyzi, Eski Said'in Risalelerini ararken,
aynı günde Kahraman Rüşdü, bir dükkânda mevcudunu toplamış, almış
idi. Küçük Husrev müteessir olarak başka yerde aramış, İşarat-ül İ'caz'ı
bulmuş; tahminen demiş ki: Bana sebkat eden, herhalde benden ilerideki
Isparta'lı Kardeşlerimdir.
Her neyse, bu İşarat-ül İ'caz Nüshasını Hâfız Ali ve Sabri'deki
Nüshalarda bulunan Keramet-i Tevafukiyeyi yazdırmak istiyor. En
kolay bir çaresi; küçük bir defterde, her sahifesinde tefsirin bir sahife-
ِ
َا
sine mukabil huruf-u hecanın ( ل ve ت ve saire) kaydedersiniz.
ا
ف
َ
Kolayını bulmazsanız kalsın.
Umum Kardeşlerime birer birer ve bilhassa Risaleler ile çok
meşgul olanlara Selâm ve Dualar ederim ve Dualarını beklerim.
Not: Emin ve Küçük Husrev ve Hâfız Tevfik Selâm ve arz-ı
hürmet ederler. Tahsin askere gitmiş.
Kardeşiniz
S a i d N u r s î
* * *
(Risale-i Nur'un ehemmiyetli bir şakirdi olan
Yusuf'un bir fıkrasıdır)
۪
ِ
۪
يعت ْ ِ ِ َ و ب ه َ نَ مي حرلا م ِن حرلا ِ للّٰا ِم ب
ه
َّ
ُ َ
ْ َّ ٰ
ْ
Rahîm, Rauf ve Zü-l Minen Hazretlerinin İnayet ve
Lütuflarından olarak, tövbe ve istiğfar gibi kullarına ihda eylediği,
Miftah-ı Kerem ve İhsana, çok günahkâr ve terbiyesiz olan ben sefil
Yusuf Toprak,