Page 42 - Kuran'da Tebliğ ve Tartışma
P. 42
40 KURAN’DA TEBLİĞ VE TARTIŞMA
let, hoşgörü ve saygı çerçevesi içinde dostça yaklaştıkları anlatılma-
lıdır. Tebliğ yapılan kişi, inkarcıların önde gelenlerinin iman edenler
aleyhinde ürettikleri çirkin iftiralardan da etkilenmiş olabilir. Eğer
bundan kaynaklanan bir tedirginlik taşıdığı gözlemlenirse, aynı
şekilde bu iftiraların da içyüzü kendisine izah edilmeli, gerçeklerle
hiçbir ilgisi olmadığı samimiyetle anlatılmalıdır. Kuran'da tarih
boyunca tüm elçilere ve salih müminlere atılan iftiralarla ilgili ayet-
ler delil olarak gösterilerek, bu karalamaların gerçekte birer
"mümin alameti" olduğu tarif edilmelidir. Ancak unutulmamalıdır
ki, sözle yapılacak olan tüm bu açıklamaları etkili kılacak olan asıl
faktör, müminin "hali"dir. Güven vermek, herşeyden önce tavırlar-
la, bakışlarla, mimiklerle, jestlerle, daha da doğrusu, tüm bu dış
etkileri ortaya çıkaran ruh hali ile mümkün olur. Mümin, din ahla-
kını yaşamadaki kararlılığı, ihlası, samimiyeti ve güçlü imanı oranın-
da karşı tarafı etkileyebilir. Kesin bir kararlılığa, asla sarsılmayacak
sebat ve azme sahip olduğu sürece, karşı tarafın ısrarlı şüpheleri
yada din ahlakından uzak kimselerin attığı büyük iftiralar, onda hiç-
bir olumsuz etki meydana getirmez. Böyle olunca da, güvenilirlik
onun karakterinin sağlam bir parçası haline gelir ve tüm tavırlarına
yansır.
Bu durum, en açık olarak Allah'ın dinini anlatmakla görevlen-
dirdiği elçilerinde gözükmektedir. Örneğin Hz. Yusuf (as), zina ifti-
rasıyla suçlanarak haksız yere zindana atılmasına karşın, Allah'a
olan teslimiyetinden ve dolayısıyla vakar ve asaletinden hiçbir şey
kaybetmemiştir. Onun bu vasfı da zindandaki diğer mahkumlar
tarafından hemen fark edilmiştir.