Page 17 - Risale-i Nur - İşaratü'l-İcaz
P. 17
SURE-İ FATİHA 19
"Âlem" ile tesmiyesi, Kâinatın Sâniine olan delaleti, şehadeti, işareti
içindir. Binaenaleyh Kâinatın uzuvları da Sânia olan delaletleri,
şehadetleri için birer Âlem olmaları îcabeder. Öyle ise Sâniin o uzuvları
Terbiyesinden ve o uzuvların da Sânii i'lam etmelerinden anlaşılır ki; o
uzuvlar birer hayy, birer âkıl, birer mütekellim Suretinde tasavvur
edilmiştir. Binaenaleyh bu cem'de, kavaide muhalefet yoktur.
ميحرلا ۪۪ ۪ ِنمحرْلَا: Mâkabliyle bu iki Sıfatın Nazmını îcab eden
ٰ ْ َّ
َّ
şöyle bir münasebet vardır ki; biri menfaatleri celb, diğeri mazarratları
def'etmek üzere Terbiyenin iki esası vardır. Rezzak manasına olan
۪ ِنمحرْلَا birinci Esasa, Gaffar manasını ifade eden ميح ۪ رلَا de ikinci
َّ
ٰ ْ َّ
Esasa işaretleri için birbiriyle bağlanmıştır.
ِ ِ
۪دلا ِ۪۪موي۪كلام۪Mâkabliyle şu Sıfatın Nazmını iktiza eden
ِ
ي
ن
۪
َ
ْ َ
sebeb şudur ki; şu Sıfat, Rahmeti ifade eden mâkabline neticedir. Zira
Kıyametle, Saadet-i Ebediyenin geleceğine en büyük delil, Rahmettir.
Evet Rahmetin Rahmet olması ve Nimetin Nimet olması ancak ve
ancak Haşir ve Saadet-i Ebediyeye bağlıdır. Evet Saadet-i Ebediye
olmasa, en büyük Nimetlerden sayılan Aklın, insanın kafasında yılan
vazifesini görmekten başka bir işi kalmaz. Kezalik en latif Nimetlerden
sayılan Şefkat ve Muhabbet, ebedî bir ayrılık düşüncesiyle, en büyük
elemler sırasına geçerler.
S: Cenab-ı Hakk'ın her şeye mâlik olduğu bir Hakikat iken,
burada Haşir ve ceza gününün tahsisi neye binaendir?
C: Şu Âlemin insanlarca hakir ve hasis sayılan bazı şeylerine
Kudret-i Ezeliyenin bizzât mübaşereti Azamet-i İlahiyeye münasib
görülmediğinden, vaz'edilen esbab-ı zahiriyenin o gün ref'iyle, her
şeyin şeffaf, parlak iç yüzüyle Tecelli edip Sâniini, Hâlıkını vasıtasız
göreceğine işarettir. ۪موي tabiri ise, Haşrin vukuunu gösteren emare-
ْ َ
lerden birine işarettir. Şöyle ki:
Saniye, dakika, saat ve günleri gösteren haftalık bir saatin
millerinden birisi devrini tamam ettiği zaman, behemehal ötekiler de
devirlerini