Page 18 - Risale-i Nur - İşaratü'l-İcaz
P. 18
20 İŞÂRÂT-ÜL İ’CAZ
ikmal edeceklerine kanaat hasıl olur. Kezalik yevm, sene, ömr-ü beşer ve
ömr-ü dünya içinde tayin edilen manevî millerden birisi devrini tamam
ettiğinde, ötekilerin de (velev uzun bir zamandan sonra olsun) devirlerini
ikmal edeceklerine hükmedilir. Ve keza bir gün veya bir sene zarfında
vukua gelen küçük küçük Kıyametleri, Haşirleri gören bir adam, Saadet-i
Ebediyenin (Haşrin tulû'-u fecriyle, şahsı bir nev' hükmünde olan)
insanlara İhsan edileceğine şübhe edemez.
نيد۪Kelimesinden maksad ya cezadır, çünki o gün Hayır ve
şerlere ceza verilecek bir gündür veya Hakaik-i Diniyedir. Çünki Hakaik-i
Diniye o gün tam manasıyla meydana çıkar. Ve Daire-i İtikadın, daire-i
esbaba galebe edeceği bir gündür. Evet Cenab-ı Hak müsebbebatı esbaba
bağlamakla, intizamı temin eden bir Nizamı Kâinatta vaz' etmiş. Ve
herşeyi, o Nizama müraat etmeğe ve o Nizamla kalmaya tevcih etmiştir.
Ve bilhassa insanı da, o daire-i esbaba müraat ve merbutiyet etmeğe
mükellef kılmıştır. Her ne kadar dünyada daire-i esbab Daire-i İtikada
galib ise de; Âhirette Hakaik-i İtikadiye tamamen Tecelli etmekle, daire-i
esbaba galebe edecektir. Buna binaen, bu dairelerin herbirisi için ayrı ayrı
makamlar, ayrı ayrı hükümler vardır. Ve her makamın iktiza ettiği hükme
göre hareket lâzımdır. Aksi takdirde daire-i esbabda iken tabiatıyla,
vehmiyle, hayaliyle Daire-i İtikada bakan; Mu'tezile olur ki, tesiri esbaba
verir. Ve keza Daire-i İtikadda iken Ruhuyla, İmanıyla daire-i esbaba
bakan da; esbaba kıymet vermeyerek, Cebriye Mezhebi gibi tenbelcesine
bir Tevekkül ile Nizam-ı Âleme muhalefet eder.
ِ
۪دبعن َ۪كايا: ( ك ) zamirinde iki nükte vardır. Birincisi:
ُ ُ ْ َ
َّ
Mâkablinde zikredilen Sıfât - ı Kemaliyenin ك zamirinde müstetir ve
mutazammın olduğuna işarettir. Çünki o Sıfatların birer birer ta'dadından
ك
hasıl olan büyük bir şevk ile gaybdan hitaba, yani İsm-i Zahirden şu
zamirine iltifat ve intikal olmuştur. Demek ك Zamirinin mercii, geçen
Sıfât-ı Kemaliye ile mevsuf olan Zâttır. İkincisi: Elfaz okunurken
manalarını düşünmek, Belâgat mezhebinde vâcib olduğuna işarettir. Çünki
manalar düşünülürse, nâzil olduğu gibi okunur ve o okuyuş; tabiatıyla,
ِ
zevkiyle hitaba incirar eder. Hattâ ۪دبعنَ۪كايا yu
ُ ُ ْ َ
َّ