Page 20 - Risale-i Nur - İşaratü'l-İcaz
P. 20

22                                                                                      İŞÂRÂT-ÜL İ’CAZ


             ِ
          ۪ َكايا Kelimesinin takdiminden doğan hasr, abdin Cenab-ı Hakk'a karşı
            َّ
          yaptığı  İbadet  ve  Hizmetle,  vesait  ve  esbaba  olan  tezellülden
          kurtuluşuna  işarettir.  Lâkin  esbabı  tamamen  ihmal  ve  terketmek  iyi
          değildir.  Çünki  o  zaman,  Cenab-ı  Hakk'ın  Hikmet  ve  Meşietiyle
          Kâinatta  vaz'edilen  Nizama  karşı  bir  temerrüd  çıkar.  Evet  daire-i
          esbabda iken tevekkül etmek, bir nevi tenbellik ve atalettir.


                   انده ِ ِ  ۪ ا:  Hidayeti  taleb  etmekle  İaneyi  istemek  arasında  ne
                    َ ْ
          münasebet vardır?

                 Evet  biri  sual,  diğeri  cevab  olduklarından  birbiriyle
          bağlanılmıştır. Şöyle ki:


          ۪ يعت َ نْ ile İane taleb edilirken makam iktizasıyla "Ne istiyorsun?" diye
          ُ َ
               ْ
                                                                        ِ ِ
                                        ِ ِ
          vârid  olan  mukadder  sual,  اندها    ile  cevablandırılmıştır  اندها  ile
                                                                      َ ْ
                                       َ ْ
                                                             ِ ِ
          istenilen şeylerin ayrı ayrı ve müteaddid olması,  اندها  manasının da
                                                            َ ْ


                                                                    ِ ِ
          ayrı  ayrı  ve  müteaddid  olmasını  îcab  eder.  Sanki  اندها,  dört
                                                                   َ ْ
                                                                          ِ ِ
          masdardan   müştaktır.  Meselâ:  Bir  Mü’min  Hidayeti  isterse,  اندها
                                                                         َ ْ
          Sebat  ve  devam  manasını  ifade  eder.  Zengin  olan  isterse,  ziyade
          manasını;  fakir  olan  isterse,  i'ta  manasını;  zaîf  olan  isterse  İane  ve
          Tevfik manasını  ifade  eder. Ve keza "Her şeyi Halk ve Hidayet etmiş-

          tir"    manasında     bulunan   ىده ۪و۪ء َ شََّ۪لُك۪قَلخ۪و   Âyet-i Celilesi
                                        ٰ
                                            َ َ
                                                       َ َ َ
                                                ْ
          hükmünce, zahirî ve bâtınî duygular, âfâkî ve haricî deliller, enfüsî ve
          dâhilî  bürhanlar,  Peygamberlerin  İrsaliyle,  Kitabların  İnzali  gibi
          vasıtalar itibariyle de Hidayetin manası taaddüd eder.

                 İ h t a r: En büyük Hidayet, hicabın kaldırılmasıyla Hakkı Hak,
          bâtılı bâtıl göstermektir.
                                          ِ ِ
                 ِ
                       ِ
                                                                    ِ
                                ِ
              ۪ ۪ و ۪  ۪ لطاب ۪ ۪ َلطابْلا ۪ انرَا  َ  ۪ ۪ و ۪  ۪ هعابتا ۪ انقزرا  َ ْ  ۪ ۪ و ۪  اًّقح ۪ ۪ قحْلا ۪ انرَا  ۪ مه ۪ َّ  ُ  ۪ ٰللَا
                               َ
                                              َ ْ
                                                                   َ
                                                            َّ َ
                          َ
                    َ
                  َ
                                                          َ
                                                 ُ
                                     ُ َ َ
                                    ِ
                                            ِ ِ
                                  ۪ يمآ ۪ ۪ هبانتجا ۪ انق ۪ زرا
                                                     ُ ْ ْ
                                  َ
                                                  َ
                                       ُ َ َ ْ
   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25